Examples of using "الصراخ" in a sentence and their turkish translations:
Bağırmayı kes!
Annesi bağırmaya başladı.
Çok fazla bağırış ve öfke vardı.
veya tüm evrene ''Biz buradayız'' diye bağırmak gibi.
daha fazla dayanamayıp çığlık atarak uçaktan indi
eğer kimseye dokunamaz ve o bağıran kişinin simit sesi kısılırsa