Examples of using "الضيق" in a sentence and their turkish translations:
Kanyon yarığına indik
Burası gittikçe daralıyor.
Tamam, şu kanyon yarığına inelim.
Yoksa bu yönde mi? Solda, kanyon yarığının olduğu yönde mi?
- Gerçek dost kara günde belli olur.
- İhtiyacın olduğunda yanında olan dost gerçek dosttur.
Tamam, yarıktan çıkmak için buradan gideceğiz.
Sıkı dağcılık ayakkabılarımı çıkarıp yürüyerek inmeye başladım
Fakat genç erkeğin dar dalı paylaşmasına izin verilmiyor.
Demek bu yarığın kenarından halatla inmemizi istiyorsunuz?
Bu kanyon yarığı da serin olduğu için hızlı buharlaşmıyor.
olduğunu düşünüyorsunuz. Akıllıca. Pekâlâ, o tarafa gideceğiz. Hadi.
Kanyon yarığından çıktık. Şimdi yine güneşin sıcağındayız.
Burası gittikçe daralıyor. Yılanın üstüne basmamak için dikkatli olmalıyız.