Translation of "العلوم" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "العلوم" in a sentence and their turkish translations:

الصبر أُمُّ العلوم.

Sabır, bilimin anasıdır.

العلوم والتكنولوجيا والهندسة والرياضيات.

fen bilimleri, teknolojii mühendislik ve matematik.

لا أحب مادة العلوم.

Ben bilimi sevmiyorum.

كنت متخصّصة في العلوم السياسية،

Siyaset bilimi mezunuyum

كان ذاك مدرّسي في العلوم.

O benim fen bilgisi öğretmenimdi.

في العلوم، وحتى في برنامج الفضاء.

çerçevesindeki görevlerde görebiliyorlar

حول العلوم والتكنولوجيا والعالم الطبيعي والتاريخ.

binlerce çevrimiçi belgesele ev sahipliği yapıyor . Onların tarih bölümü, erken insan ve tarih öncesinden

أدركت أن جميع مجالات العلوم مترابطة.

bütün bilim dalları birbiriyle bağlantılı.

أصبح سامي مدرّسي في العلوم الإسلاميّة.

Sami İslam'ı öğreten hocam oldu.

تراهم يتحدثون عن مفهومين من مختبر العلوم:

laboratuvar biliminden iki konseptin konuşulduğunu görürsünüz:

بإلهام من ماري كوري ومتحف العلوم المحلي،

Bu yüzden, Marie Curie ile yerel bilim müzesinden ilham alarak

كنت في قسم الكيمياء في تخصصات العلوم الرئيسة،

Bilim branşında kimya sınıfındaydım

للتحقيق في التاريخ التركي مع فهم العلوم الاجتماعية المعاصرة

Türk tarihini çağdaş sosyal bilim anlayışı ile araştırmak

باستخدام المال الذي حصلت عليه من جوائز مهرجانات العلوم السابقة.

önceki bilim fuarları ödüllerimden gelen paraları kullandım.

يمكن ان تبدو النظريات النسبية غامضة حتى على الناس الضليعين في العلوم .

İzafiyet teorisi, bilim konusunda uzman insanlar için bile anlaşılması zor görülebilir.

اكتشف فاضل أنّه في الإسلام لا يوجد مشكل بين الدّين و العلوم المتقدّمة.

- Fadıl, İslam'da din ve ileri bilimin el ele verebileceğini buldu.
- Fazıl İslam'da din ve modern bilimin birbiriyle uyumlu olabileceğini fark etti.

من فضلك لا تعتقد أن الأشخاص الذين لا يعرفون أحد العلوم يعرفون أنهم يعرفون شيئًا.

Lütfen bilimin b sini bilmeyen insanlar bir şeyler bildiğini zannedip konuşmasın ya

- عقدتُ العزم على أن أكون عالمًا.
- عقدتُ العزم على أن أكون عالمًا في العلوم الطبيعية.

Bilim adamı olmaya kararlıyım.