Examples of using "الفيليتز" in a sentence and their turkish translations:
Ama çok geçmeden Roma Velite'leri savaşarak geri çekilmek zorunda kalıyor.
Longus ivedilikle 1000 Velite'sini yağmacılara saldırmak üzere nehrin karşısına gönderiyor.
Süvari ve Velitelerin arkasında ağır yol alıyorlar ancak sağlam bir ilerleyiş gösteriyorlar.
Kanatlarda bulunan Veliteler, kuşatma girişimini farkedip çoğu panikleyerek kaçtılar.
Numidyalılar, Roma süvari ve Velite'leri ile doğrudan bir çatışmadan kaçınmaya devam ediyor.
Scipio velite'leri ön hatta yerleştirdi. Hannibal'ın süvarilerini zayıflatmat maksadıyla.
Longus 4000 süvarisini Numidyalı birlklere karşı yolladı onları 6000 Velite izledi.