Translation of "المشاكل" in Turkish

0.021 sec.

Examples of using "المشاكل" in a sentence and their turkish translations:

حل المشاكل.

yapısı bu.

فهل انتهت المشاكل؟

Peki dertler bitti mi?

المشاكل لا مفر منها

Sorunlar kaçınılmaz

كفّ عن خلق المشاكل.

Sorun çıkarmayı bırakın.

- هل يسبب لك المشاكل؟ - الكثير.

-İş ağır mı? -Çok ağır.

دائماً ما تتوقع حدوث المشاكل.

Her zaman sorunu tahmin ediyorsun.

بدلًا من مواجهة المشاكل الموجودة لدينا،

yüzümüze bir gülümseme yerleştiririz,

ولكننا كنا الأفضل في حل المشاكل.

Ama problem çözmede en iyilerdi.

‫لديهم قدرة أفضل على حل المشاكل،‬

daha iyi problem çözücüler,

لكن حقيقة أن هذه المشاكل مستمرة

Ama bu problemlerin devam etmesi

لماذا الخوض في كل هذه المشاكل؟

Neden bunca zahmete girelim?

لم يخرج بقية الشخص من المشاكل

Geri kalan kişinin ise başı beladan hiç kurtulmadı

في الوقت الحاضر ، نواجه بعض المشاكل.

Son dönemlerde biraz daha problemlerle karşılaşıyoruz artık

جين كانت تعاني من كل هذه المشاكل.

Janie'de hepsi vardı.

كما تضاعف تقريباً معدل المشاكل القلبية لديها،

Ayrıca kardiyak vaka oranı neredeyse iki katına çıktı,

‫لكن الحياة عديمة الحدود‬ ‫لها بعض المشاكل.‬

Fakat sınırsız bir hayat yaşamanın bedeli de var.

لا تستطيع إدراك المشاكل التي تعيق طريقك،

Kendi yolunuzdaki sorunları fark etmiyorsunuz

لامعًا ، يمكن أن يوقعه أيضًا في المشاكل.

de başını belaya sokabileceğine dair işaretler zaten vardı .

ومعظمنا أراد أن يتجه للجامعة ولكن المشاكل المالية!

bunun ekonomik bir gerçeklik olmadığını gördüm.

‫وضللت طريقك هناك،‬ ‫ستكون عرضة للكثير من المشاكل.‬

burada mahsur kalırsanız, başınız büyük belada demektir.

المشاكل التي علينا حلها هي في غاية الصعوبة

Bazen çözmemiz gereken sorunlar basitçe çok, çok zordur.

المشاكل غير المحلولة التي تواجه العالم اليوم عملاقة

Bugün dünyanın karşı karşıya olduğu çözülmeyen sorunlar devasa,

هناك الكثير من المشاكل التي لا يمكننا تجنبها.

Kaçınamadığımız bazı sorunlar vardır.

لأنني خبير في إحدى المشاكل التي يصعب عليهم حلها:

çünkü ben onlara çözülmesi imkansız görünen bir problemin uzmanıyım:

في الوقت نفسه، كان حنبعل يعاني من بعض المشاكل

Hannibal bu esnada kendi problemleri ile uğraşıyor.

نبحث عن من يمكنه تولي هذا النوع من المشاكل.

Bu tür sorunlarla ilgilenebilecek birini arıyoruz.

كل تلك المشاكل ام ان الصراع سيبقى مستمراً في ليبيا

kalmıştır Yeni hükümet tüm bu sorunları çözmeyi başaracak mı yoksa Libya'da çatışma devam edecek mi?

تنشأ المشاكل نتيجة الصدمات أو سوء المعاملة التي يعاني منها الطفل

kişinin çocukluğunda yaşadığı travmalar veya istismarlar sonucu problemler ortaya çıkar

فإذا وجدنا أن أكثر من نصف النساء لديهن أحد أشكال المشاكل الجنسيّة،

Kadınların yarısından fazlası aynı tür cinsel problemi yaşıyorsa

يقع ناس أكثر في المشاكل بسبب الأشياء بسبب ما يقولونه بدلا ما يفعلونه.

Daha fazla insanın yaptıkları şeylerden daha ziyade söyledikleri şeylerden başı belaya girer.

كان لدى سامي الكثير من المشاكل العقليّة و العاطفيّة و كان يعالجها بتناول الكحول.

Sami'nin birçok zihinsel ve duygusal sorunu vardı ve onları alkolle tedavi ediyordu.