Examples of using "درع" in a sentence and their turkish translations:
Plastik bir koruma ve çim var.
yine kılıç kalkan kullanmayı öğretiyorlardı
en absürt zırha, dikenlere, dişlere sahip olanı düşünürler.
Kalkanıyla yaklaştı ve saldırırsa diye kalkanını havada tuttu.