Examples of using "دور" in a sentence and their turkish translations:
Hepinizin oynadığı bir rol hakkında istirhamda bulunuyorum:
Ken'in sırası geldi.
İşte bu noktada meditasyon devreye giriyor.
Ve o anda İyiliksevenler devreye girdi.
İşte bu noktada Çin devreye giriyor.
İşte toprağın devreye girdiği yer:
Hangi katta oturuyorsun?
Babaylan bir kadın rolü olmasına rağmen,
Bu noktada projemiz devreye giriyor.
Kültürün rolü çok büyük.
Burada hepimizin bir rolü olabilir.
İşte arkadaşlık burada devreye giriyor.
Ben sinemadaydım.
Bu duygular neden çok önemli?
Bu durumda paylaşma ekonomimiz devreye girer
Sonra buz adeta bir iglo halini aldı,
Richie Rich'i parmağında oynatır sonrada
Çünkü eğitimin amacı sadece bilgiyi iletmek değildir;
12 yıl geçti.
Bu akım çok, çok daha güçlü aracı kurumlar yaratıyor.
ve yara iyileşmesi için kesinlikle çok önemliydi.
orada ise kötü bir adamı oynadı aslında
yoksul filminde gariban bir adamı oynadı
Sosyal medya da büyük rol oynuyor.
takside patronculuk oynayabilecek insanların ilgisini çekti.
Dört yıl sonra, Çirkin Betty'yi oynamaya başlayınca,
sadece eğlence olsun diye gereksiz bir rolu vardı aslında
ilk başrol olarak aldığı film ise salako filmi
asla nehri geçemedi. Mareşal'in rolü,
Fakat gittiğim yetimhanelerden biri, son derece fakirdi.
ihtimalinin ışığında, on yedi özel istihbarat teşkilatı için etkili bir orkestra
Bunu kendi başınıza yapamazsınız. O zaman arkadaşlarınız geliyor.
Ağaç kemirmek için birebir. O esnek tırnağın işlevi vurmayla bitmiyor.
isimler almış ama gölgede kalan
çevresel faktörlerden de kaynaklanır.
Fakat yüz maskelerinin doğru takılması da bunda bir rol oynayabilir.
yaklaşık iki yüz milyon dolar olarak tahmin edilen bir kayıp ve üç yüzden fazla mağdur
10 yaşındaki küçük aklımdan çok şey geçiyordu.
oldukça etkili bir çalışma ilişkisi kurdular. Bu ilişki Berthier'in ikincil rolünü tam olarak kabul etmesine