Translation of "سفينة" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "سفينة" in a sentence and their turkish translations:

- هل تعرف سفينة نوح؟
- هل تعرفين سفينة نوح؟
- هل تعرفون سفينة نوح؟
- هل تعرفن سفينة نوح؟

Nuh'un gemisini biliyor musunuz?

ثم سفينة أخرى

Ardından bir tane daha.

الجمل سفينة الصحراء

Deve, Sahra'nın gemisidir.

حسنًا! سفينة محلّقة أخرى.

Bir diğer uçan araç.

اختبأت ليلى في سفينة.

Leyla bir teknede saklandı.

لقد سُرِقت سفينة سامي.

Sami'nin kayığı çalınmıştı.

سرق سامي سفينة ليلى.

Sami, Leyla'nın kayığını çaldı.

كانت ليلى مختبئة في سفينة.

Leyla bir teknede saklanıyordu.

سفينة الشحن وصلت مبكرة باربع ساعات.

Kargo gemisi dört saat erken geldi.

ولتجميع بيانات الموقع، تحتاج إلى سفينة كبيرة،

ve anlık veriyi toplamak için her biri milyonlarca dolar olan,

كانت تلك سفينة فضاء تهبطُ وسط باريس.

Bu, Paris'in ortasına inen bir uzay aracıydı.

عند القتال الفوضوي، تمكنوا من إغراق سفينة القرطاجية مع طاقمها بأكمله

Bu karmaşa da Kartaca donanmasından bir gemiyi bütün mürettebatı ile batırmayı başarıyorlar.

مما يُمكّن فعليًا كل طاقم سفينة رومانية من محاربة سفينتين قرطاجيتين.

Böylece bir Romalı gemi, 2 Kartaca gemisine bordalama yapabilecekti.

من 17 سفينة يوميا، كل محملة على وجه السرعة الغذاء والإمدادات.

Günde 17 gemi, hepsi acilen ihtiyaç duyulmaktadır yiyecek ve malzemeler.

وفقًا للملحمة ، وصل النرويجيون في 400 سفينة وعاد الناجون إلى منازلهم في

Efsaneye göre, Norveçliler 400 gemi ile geldi ve kurtulanlar 24'te evlerine

وفي الوقت نفسه، أبحر أسطول آخر من حوالي 70 سفينة وزورق أسفل نهر الدانوب،

Bu arada, yaklaşık 70 gemiden oluşan başka bir filo ve bir Mavna, Tuna'nın alt kısımlarına ilerledi,

قرر البريتور الروماني استغلال ذلك من خلال تعبئة كل سفينة من سفنه بأكثر من ضعف الفيلقيين

Romalı Praetor, her gemiye normalin 2 katı lejyoner yerleştirerek gemilerin bordalama işlevlerini arttırmaya karar verdi.