Examples of using "سيتم" in a sentence and their turkish translations:
Ortaya çıkacak.
Her yer temizlenecek.
Bu konuşma kaydedilecek.
Temasta bulunduğu herkeste karantina altına alınacak
Din ve din adamlarına saygı duyulacak. "
birileri size 'anlat bakalım TED toplantısı nasıldı?'
Sadece düşüncelerine dayanarak ailemi tutuklarlar mıydı?
senin çocuklarının görüntüleri bir yerde paylaşılacakmış!
yer değiştirecek mi sorusu çok yanlış bir soru
Fetva çıkarılmış, yakalanırsa idam edilecek.
o kişi yanmış olur. Yuvarlağın içerisine girinceye kadar tekme atılırdı
Mülklerine el koyar ve oraları hasat sonrasında orduya hizmet
yapmaya devam edersek doğal ekosistem tarafından
Ancak onlar da muharebeden bir yada iki gün sonra yakalanacaklar.
Kemal Sunal bu teklifi kabul etmişti fakat film Batum'da çekilecekti
Benim tahammül ettiğim şeye dayanamayanlar depolarda bırakılacak.
daha sonra inşaat edilcek olan büyük pramitte ise ortalama iki buçuk milyon taş kullanılıyor
ve burada Kilia'daki Ceneviz garnizonu, onu yukarı akıntıya karşı ilerleyen Osmanlı güçlerinden korumak için güçlendirilecek.
bedenlere ve değerli eşyaların tekrar kullanılacağını düşündükleri için onları korumaları gerekiyor inançlarına göre
bir testi olarak tasarlandı - bunun yerine Ay'ın yörüngesine gönderilecek bir göreve gönderilecekti