Examples of using "غمس" in a sentence and their turkish translations:
Kaşığını çorbaya daldırdı.
Kuş kafasını suya daldırdı.
buharın kuvvetini ve boğaz vurumunu değiştirebilirler.
Tom çikolataya bir çilek daldırdı ve sonra onu ağzına koydu.
Çocuk suyun soğuk olup olmadığını görmek için ayak parmaklarını okyanusa daldırdı.