Examples of using "قراءة" in a sentence and their turkish translations:
- Kitap okumayı seviyorum.
- Ben kitap okumayı severim.
- Ben kitapları okumayı severim.
O, mektubu okumayı bitirdi.
Şartnameyi lütfen okuyun.
- Kitap okumayı seviyorum.
- Ben kitap okumayı severim.
- Ben kitapları okumayı severim.
O, gazete okumayı sever.
O, kitabı okumaya devam etti.
O kitabı okumayı bitirdim.
Kolaylıkla İspanyolca okuyabilirim.
O kitabı okumak istiyorum.
Az önce kitabı okumayı bitirdim.
O kişi bir kitap okumaya çalışıyor
Bu görselleri anlama dilini çok iyi konuşuyorsunuz.
Satır aralarını okuyabilirsin.
Önümüzdeki şu işareti okuyabilir misin?
Hiçbir şey okumak istemiyorum.
O romanı okumayı bitirdin mi?
Ben dün gece kitabı okumayı bitirdim.
O, gazete okumayı durdurdu.
Sen istediğin her şeyi okuyabilirsin.
Haberleri izlediğinizde sinirleniyorsanız
Bu kitabı okumayı önceden bitirdim.
Çocuklar bile bu kitabı okuyabilir.
Fransızca okuyabilmeyi istiyorum.
Bir yandan ışık ve sesle okuyup yazarken
akşam ezanı okunmadan evde olacaksın
dua veya sureler okumak din dışı olarak görülür
- Onun yemeklerde gazete okuma alışkanlığı vardır.
- O yemek süresince gazete okuma alışkanlığına sahiptir.
Yapman gereken tek şey bu iki sayfayı okumak.
Birisi kapıyı çaldığında, o tam kitabı okumaya başlamıştı.
Onun odasına girdiğimde, kitap okuyordu.
ben o cam akan yazıları okuyup haber sunuculuğu yapabilirim yani
Bu kitap benim okumam için zor.
İşte o çoluk çocuk girdiğinde o yorumları okuyup o küfürleri öğrenmesin
Bu kitabın geri kalanını okumayı bitirmek için ne zaman zamanım olacağını bilmiyorum.
Jane Goodall tarafından, Jane Goodall ve Phillip Berman'ın hazırladığı Reason for Hope: A Spiritual Journey (Sönmeyen Umut: Spiritüel Bir Yolculuk) adlı kitaptan sesli olarak okunmuştur Telif Hakkı © 1999 Soko Publications Ltd. ve Phillip Berman. Hachette Audio'nun izniyle kullanılmıştır. Tüm hakları dünya çapında saklıdır.