Translation of "قراءة" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "قراءة" in a sentence and their turkish translations:

- أحب قراءة الكتب.
- أحب قراءة الكتب

- Kitap okumayı seviyorum.
- Ben kitap okumayı severim.
- Ben kitapları okumayı severim.

- انتهت من قراءة الرسالة.
- لقد أنهت قراءة الرسالة.

O, mektubu okumayı bitirdi.

يرجى قراءة المواصفات.

Şartnameyi lütfen okuyun.

أحب قراءة الكتب

- Kitap okumayı seviyorum.
- Ben kitap okumayı severim.
- Ben kitapları okumayı severim.

يحب قراءة الصحف.

O, gazete okumayı sever.

استأنف قراءة الكتاب.

O, kitabı okumaya devam etti.

أنهيت قراءة ذلك الكتاب.

O kitabı okumayı bitirdim.

يمكنني قراءة الأسبانية بسهولة.

Kolaylıkla İspanyolca okuyabilirim.

أريد قراءة ذلك الكتاب.

O kitabı okumak istiyorum.

أنهيت قراءة الكتاب للتو.

Az önce kitabı okumayı bitirdim.

ذلك الشخص يحاول قراءة كتاب،

O kişi bir kitap okumaya çalışıyor

إنكم تتقنون لغة قراءة الصور،

Bu görselleri anlama dilini çok iyi konuşuyorsunuz.

يمكنك قراءة ما بين السطور.

Satır aralarını okuyabilirsin.

أيمكنك قراءة اللافتة التي أمامنا؟

Önümüzdeki şu işareti okuyabilir misin?

لا أريد قراءة أي شيء.

Hiçbir şey okumak istemiyorum.

هل أنهيت قراءة تلك الرواية؟

O romanı okumayı bitirdin mi?

أنهيت قراءة الكتاب الليلة الماضية.

Ben dün gece kitabı okumayı bitirdim.

هي توقفت عن قراءة الصحيفة.

O, gazete okumayı durdurdu.

تستطيع قراءة اي شيء تريد.

Sen istediğin her şeyi okuyabilirsin.

إذا شعرت بالانفعال أثناء قراءة الأخبار،

Haberleri izlediğinizde sinirleniyorsanız

لقد اكملت توا قراءة هذا الكتاب .

Bu kitabı okumayı önceden bitirdim.

حتى الأطفال بإمكانهم قراءة هذا الكتاب.

Çocuklar bile bu kitabı okuyabilir.

أريد أن أتمكن من قراءة الفرنسية.

Fransızca okuyabilmeyi istiyorum.

قراءة وكتابة الخلايا العصبية باستخدام الضوء والصوت،

Bir yandan ışık ve sesle okuyup yazarken

ستكون في المنزل دون قراءة الآذان مساء

akşam ezanı okunmadan evde olacaksın

قراءة الصلاة أو السور تعتبر غير دينية

dua veya sureler okumak din dışı olarak görülür

هو معتاد على قراءة الجريدة أثناء الوجبات.

- Onun yemeklerde gazete okuma alışkanlığı vardır.
- O yemek süresince gazete okuma alışkanlığına sahiptir.

كل ما عليك فعله هو قراءة هاتين الصفحتين.

Yapman gereken tek şey bu iki sayfayı okumak.

عندما بدأت للتو في قراءة الكتاب طرق احدهم الباب .

Birisi kapıyı çaldığında, o tam kitabı okumaya başlamıştı.

عند دخولي إلى الغرفة كان مستغرقاً في قراءة كتاب.

Onun odasına girdiğimde, kitap okuyordu.

يمكنني قراءة هذه المقالات المتدفقة من الزجاج وأن أكون مقدم أخبار.

ben o cam akan yazıları okuyup haber sunuculuğu yapabilirim yani

- يصعب علي قراءة هذا الكتاب.
- بالنسبة لي، هذا الكتاب صعب القراءة.

Bu kitap benim okumam için zor.

لذلك عندما يدخل هذا الصبي الصغير ، يجب عليه قراءة التعليقات وتعلم اللعنات.

İşte o çoluk çocuk girdiğinde o yorumları okuyup o küfürleri öğrenmesin

أنا لا أعرف متى سيكون لدي الوقت لأنهي قراءة بقية هذا الكتاب.

Bu kitabın geri kalanını okumayı bitirmek için ne zaman zamanım olacağını bilmiyorum.

قراءة بصوت جين غودال من كتاب: Reason for Hope: A Spiritual Journey من تأليف جين غودال وفيليب بيرمان حقوق الطبع النشر © محفوظة لشركة Soko Publications Ltd وفيليب بيرمان لعام 1999. مُستخدم بتصريح من شركة Hachette Audio. جميع الحقوق محفوظة حول العالم.

Jane Goodall tarafından, Jane Goodall ve Phillip Berman'ın hazırladığı Reason for Hope: A Spiritual Journey (Sönmeyen Umut: Spiritüel Bir Yolculuk) adlı kitaptan sesli olarak okunmuştur Telif Hakkı © 1999 Soko Publications Ltd. ve Phillip Berman. Hachette Audio'nun izniyle kullanılmıştır. Tüm hakları dünya çapında saklıdır.