Translation of "قوات" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "قوات" in a sentence and their turkish translations:

أفضل قوات القنصل تجمعوا لحمايته

Konsül'ün en iyi birlikleri hızla onu korumak için toparlanıyor.

واصطفّت قوات ترانسلفانيا على اليمين.

ve Transilvanya sağda idi.

وجدت قوات حنبعل نفسها تقاتل العواصف الثلجية

Hannibal'in kuvvetleri kendilerini ağır tipilerle savaşır halde buldular.

بدأت بقية قوات كاتبوغا في التراجع نحو بيسان

Kitbuqa'nın kalan birlikleri Bisan şehrine doğru çekildi.

أغلق الفخ على قوات الجنرال ماك في أولم.

General Mack'in Ulm'deki güçleri üzerindeki tuzağı kapatan parlak bir eylem kazandığında doğrulandı

يمكن أن تتدرب قوات النخبة في أماكن سرية.

Seçkin askerler gizli yerlerde eğitilebilir.

في العام التالي ، أصبحت قوات دافوت الفيلق الثالث للجيش

, Grande Armée'nin Üçüncü Kolordusu oldu

أعداد وتمركز قوات العدو وطالبوا بتأجيل الهجوم لمدة ساعتين.

sayısını ve konumunu en kısa sürede yeniden gözden geçirmelerini ve saldırıyı iki saat geciktirmelerini tavsiye etti.

تمركزت قوات الأرمن والفرنسيين في الطليعة لأنهم كانوا يعرفون المنطقة

Silisyalı Ermeni ve Frank birlikleri öncülerdi ve alanı bildikleri için

قوات صدربعل هللوا الطاقم البحري وهم يغلقون المسافة للقاء الرومان

Hasdrubal'ın karada ki birlikleri donanma Roma gemileri ile olan mesafeyi kapattıkça neşeleniyor.

ونسخ الأوامر ، وتقديم التقارير ، وجمع المعلومات الاستخبارية حول قوات العدو ...

emirleri yazıya döktü, raporları dosyaladı ve istihbaratı topladı. düşman kuvvetleri…

في يناير عبر جيشان من قوات التحالف الراين في فرنسا:

Ocak ayında, iki Koalisyon ordusu Ren Fransa'ya:

من أي قوات إغاثة عثمانية محتملة تبحر في اتجاه المنبع.

yukarı akıntıya karşı ilerleyen Osmanlı güçlerinden korumak için güçlendirilecek.

ومع ذلك، انسحبت قوات الأفلاق وترانسيلفانيا واختارت الحفاظ على سلامة قواتها،

Ancak Eflak ve Transilvanya birlikleri birliklerini savunmaya karar verdiler ve geri çekildiler.

في الشمال، جزء من الجيش المجري، إلى جانب قوات ترانسلفانيا والافلاق

Kuzeyde, Transilvanya ve Eflak birlikleriyle birlikte

قاتل سلسلة من حركات الحرس الخلفي التي أبقت قوات ولينغتون في مأزق.

savaşarak, mükemmel taktik becerilerini bir kez daha gösterdi

لاحظ الكهنة والرهبان الذين كانوا جزءًا من الحملة عدم انضباط قوات الفرنجة،

Bu seferin parçası olan rahipler ve keşişler

في اليوم التالي ، قاتلت قوات دافوت هجومًا فجرًا نمساويًا كبيرًا ... ثم شنت هجومها

Ertesi gün, Davout'un birlikleri büyük bir Avusturya şafak saldırısında savaştı… sonra kendi saldırısını

ضد قوات ويلينجتون في Quatre Bras ، كان حذرًا جدًا عندما كان يتمتع بالأفضلية.

Wellington'un Quatre Bras'taki birliklerine karşı, avantaja sahip olduğunda çok temkinliydi.

لقد كان إنجازًا مثيرًا للإعجاب ، لكن المجندين الشباب في الغالب واجهوا قوات ذات خبرة

Bu etkileyici bir başarıydı, ancak çoğunlukla genç askerler deneyimli,

وبحسب ما ورد، استخدمت قوات بيبرس أشكالاً مبكرة من البنادق اليدوية لإطلاق النار على العدو

Baybarsın birlikleri el silahlarının bir önceki formunu kullanıp düşmana ateş ediyorlardı