Translation of "كفاية" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "كفاية" in a sentence and their turkish translations:

يبدو صادقاً كفاية.

O yeterince dürüst görünüyor.

‫ثمة كفاية من الطعام.‬

Bolca yemek var.

‫وكبيرة كفاية لتُرى إن أخطأت.‬

Beceremediklerinde de fark edilecek kadar büyükler.

‫إنها ذكية كفاية لمعرفة متى تعبر.‬

Ne zaman geçeceklerini çözecek kadar akıllılar.

‫قوى الجذب القمرية‬ ‫قوية كفاية لجذب المحيط نحوها.‬

...Ay'ın çekim gücü... ...okyanuslarımızı kendine çekecek kadar güçlü.

‫لكن لا يزال المكان رمليًا كفاية لتحفر فيه.‬

Ama kazmaya yetecek kadar kum var.

- لا أستطيع أن أشكركَ كفاية.
- لا أستطيع أن أشكركِ بما فيه الكفاية.

- Sana yeterince teşekkür edemem.
- Ben yeterince teşekkür edemiyorum.
- Size yeterince teşekkür edemiyorum.

- انه لمن المهم جداً الحصول على كفاية من الراحة.
- انه لمن المهم جداً الحصول على ما يكفي من الراحة.

- Yeteri kadar dinlenmek önemlidir.
- Yeterince dinlenmek çok önemlidir.