Examples of using "كيس" in a sentence and their turkish translations:
Arkasındaki zehir kesesini gördünüz mü?
Bir akrebin zehir kesesinin içindeki zehri istiyorum.
Şuna bakın. Arkasındaki zehir kesesini gördünüz mü?
Bir akrebin zehir kesesinin içindeki zehri istiyorum.
Şarabı plastik bir torbaya koydum ve buzlu suya batırdım.
bu zehir kesesinin çok etkili olduğu kesindir. Büyük pençelere ihtiyacı yok.