Examples of using "كيلومترات" in a sentence and their turkish translations:
Yaklaşık altı kilometre yürüdük.
On kilometre koştuk.
on kilometre genişliğinde bir kaya
en derin yer beş kilometre aşağıdaydı.
Onun evi buradan sadece birkaç kilometre uzaklıktadır.
Mahallesinden okula kilometrelerce yürüyor.
Bunu aştıktan sonra, hâlâ kilometrelerce uzakta olduğunu fark ediyorsunuz.
Enerjisini son damlasına kadar harcayarak tek gecede birkaç kilometre uçacak.
Rüzgâr sayesinde, enkazın altı kilometre batısına savrulduk.
Fakat kuru ve sıcak havalarda sanki kilometrelerce sürerdi.
Sırtlanlar, on kilometre öteden bile aslanlara kulak misafiri olabilir.
Yavruları üç kilometre uzakta. Büyük erkek de hâlâ bölgede.
Soğuk zincir güzergâhının sonuna yaklaşıyoruz. Embarra Köyü sadece birkaç kilometre uzaklıkta.
Longus bu fikre katılmayıp, Scipio'nun bulunduğu konumdan bir kaç kilometre kuzeyde kampını kuruyor.
İki kumandan ilk kez olarak kuzay Apulia'da karşılaştılar, 10 km uzaklıkta kamplarını kurdular.