Translation of "لأنني" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "لأنني" in a sentence and their turkish translations:

لأنني،

Çünkü ben,

لأنني سأفسرها بتلك.

Çünkü ben öyle yorumluyorum.

لأنني أخشى الرفض.

çünkü reddedilmekten korkarım.

لأنني كهندي سندي

çünkü bir Hindu Sindhi olarak

لأنني اكتشفُ رجولتي،

çünkü erkeklik keşfi üzerindeyim

لأنني اقتصادية، ويمكنني إخباركم،

bir ekonomistim ve size şunu söyleyebilirim ki

لأنني رأيت بأم عيني

çünkü güvenli ve karşılanabilir

- لأنني أمّ الطفل عليه العيش معي.
- لأنني أمّ الطفلة عليها العيش معي.

Ben çocuğun annesi olduğum için o benimle yaşamalı.

كمتخرج لأنني لم أعد قادرة

kendi kiram ve faturamı artık ödeyebilecek bir durumum

لأنني الآن أعيش تلك الإحصائيات.

Çünkü şimdi, bu istatistikleri bizzat yaşıyorum.

لأنني أردت من البيئة التعليمية

Çünkü o eğitimsel tasarımın

يرمي قصة لأنني فعلت ذلك

hikaye atıyor ben bunu yaptım diye

لأنني اقترف ما يكفي من الأخطاء،

Çünkü yeterince hata yapıyorum

لأنني أخشى من فقدان مسيرتي المهنية.

Çünkü kariyerimi kaybetmekten korkarım.

لأنني أخشى من فقدان المساحة الآمنة،

Çünkü güvenli alanımı kaybetmekten korkarım,

لأنني كنت خائفة من كسر آمالي

Umutlarımın kırılmasından çok korkuyordum çünkü.

ليس لأنني أعرف الكثير عن الأمل.

umutla ilgili çok bir şey bildiğim için değil.

لأنني سأختبركم فيها نهاية هذا الأسبوع".

haftanın sonunda da sınav olacaksınız."

لأنني الآن أتحدث عن أولئك البيض،

çünkü şu anda, diğer beyaz insanlar hakkında konuşmuyorum

وأنا على صواب، لأنني دائماً هكذا،

ki ben haklıyım çünkü hep haklıyımdır,

لأنني من بلد ذو غالبية مسلمة.

bir daha ABD'ye dönemememe sebep olabilir.

لأنني أعتقد أننا لدينا مشكلة كبيرة.

çünkü büyük bir sorunumuz olduğunu düşünüyorum.

سرقْتُ حقيبتك لأنني نفذتُ من النقود

Çantanı çaldım çünkü param kalmamıştı.

لقد كسرت الباب لأنني أضعت المفتاح.

- Kapıyı kırdım çünkü anahtarı kaybettim.
- Anahtarı kaybettiğim için kapıyı kırdım.

لأنني أعتقد أن لدينا الإجابة عن ذلك...

Çünkü sanırım buna cevabımız var

لأنني أقدمها لفترة أطول قليلًا من الأخريات.

çünkü kartı diğerlerinden birazcık daha uzun gösteriyorum.

لأنني أهتم كثيرًا بشأن هذه الحيوانات المذهلة

çünkü bu harika hayvanlar benim için çok önemli

لأنني لا أراه حقًا وكأننا شيئان منفصلان.

çünkü bizi iki farklı şey olarak görmüyorum.

لأنني لم أسافر إلى دبي منذ فترة طويلة.

çünkü daha önce hiç Dubai'ye gitmedim.

سأقوم بتكرار ذلك لأنني أعتقد أنه أمر هام.

Bunu tekrar edeceğim çünkü bence gerçekten oldukça önemli.

لأنني علمتُ أن الأمور يمكن أن تكون أفضل.

çünkü işlerin daha iyi olabileceğini biliyordum.

لأنني لا أريد فقط أن أكون الرجل الطيب.

çünkü iyi bir erkek olmak istemiyorum.

لقد بقيت في المنزل لأنني كنت مصاباً بالزكام .

Üşüttüğümden dolayı, evde kaldım.

لأنني أدركت أن معاني تلك الكلمات ليست مهمة،

çünkü farkettim ki kelimeler önemsizdi

لأنني لم أتمكن من الحصول عليه متى وكيف أردت

ona istediğim zaman istediğim şekilde sahip olamadım diye

وبطبيعة الحال أجبتهم بنعم، لأنني أعني أن كوستاريكا جميلة.

Ve tabii ki evet dedim çünkü demek istediğim Costa Rica çok güzel.

لأنني خبير في إحدى المشاكل التي يصعب عليهم حلها:

çünkü ben onlara çözülmesi imkansız görünen bir problemin uzmanıyım:

لأنني الآن أعرف أنه عند إشراك الناس في السبب،

Çünkü insanlarla nedenler hakkında etkileşime geçtiğimizde

لأنني فيزيائية، يجب أن يكون هناك رسم بياني، صحيح؟

Fizikçi olduğuma göre bir grafik olmalı, değil mi?

سوف أبلغكم بقدر علم الجيولوجي. لأنني بالفعل مهندس جيوفيزيائي بنفسي

sizi bir jeolog kadar bilgilendireceğim. Çünkü ben zaten kendim jeofizik mühendisiyim

لأنني أردت اليوم أن أقول لكم ما الذي يعنيه أن تصاب بصدمة.

bugün size travma yaşamanın nasıl bir şey olduğunu anlatmak istiyorum.

اسمحوا لي أن أكرر ذلك، لأنني أعطيتكم حقيقة، لذلك فهي غير بارزة.

Tekrar ediyorum çünkü bu sadece bir bilgiydi ve bu hatırlanabilir değil.