Examples of using "لتوم" in a sentence and their turkish translations:
Tom'a bir kek pişirdim.
Tom için bilgiye sahibim.
Benim için Tom'a selam söyle.
Tom'un hoş bir gülümsemesi var.
Tom onu açıklayabilir.
Tom için bir hediye alacağım.
Tom'a biraz su getir.
Tam aynı şey Tom'a oldu.
Tom'un yüzünde bir yara izi vardır.
Mary Tom'a kılıç verdi.
Bu kitabı Tom'a ver.
Tom ve Mary'nin küçük bir çiftliği var.
- Tom'a telefonu almasını söyle.
- Tom'a telefon açmasını söyle.
- Tom'a telefonu açmasını söyle.
Tony hızlı koşabilir.
Tom'un kızıl saçları olduğunu düşündüm.
Tom'un bir kedi ya da bir köpeği yok.
Tom bir şey söyleyebilir.
Tom isterse kalabilir.
Tom'un pek çok kitabı yok.
Tom'un Mary adında bir kızı var mı?
Tom'un onu yapmak için yeteneği var.
Bisikletimi ödünç almak için Tom'a kim izin verdi?
Tom'un benimle şarkı söylemesini istiyorum.
Tom'a söyleyecek bir şeyim yok.
Tom'a herkesin burada olduğunu söyle.
Tom, geçmişin gitmesine izin veremez.
Tom, Mary'ye aşık olduğunu fark etti.
Tom için güzel bir hediye bulacağımdan eminim.
Tom'a gerçeği söylemeliydin.
Sanırım Tom'a bir şey olmuş olabilir.
Tom'a bir şey olduysa kendimi asla affetmeyeceğim.
Tom çok parası var, ama o hiç arkadaşı yok.
Tom'a ne olduğu hakkında biraz daha bilmek istiyorum.
Tom geç saatlere kadar dışarıda kalmamalıydı.
Tom'un Mary ile Boston'a gitmesine asla izin vermemeliydin.