Examples of using "لطيف" in a sentence and their turkish translations:
Çocuk hoştur.
O sevimlidir.
Tom kibar birisidir.
- O çok kibardır.
- O çok nazik.
- Çok kibardır.
- Çok ince.
Saçınız çok güzel.
Sen güzel bir çocuksun.
Malzemeleri sahne arkasından gelen
ki isteği o şahane adamla tanışmaktı.
Yaşlı adam çok nazik.
Tom'un nazik olduğunu düşünüyorum.
Çocuk naziktir.
Sanırım sen gerçekten hoş bir insansın.
Benzer şekilde, medeni olmak, iyi biri olmakla aynı şey olamaz,
Ne kadar da rahatlatıcı, değil mi?
Sevimli ve ileri gidiyor, hepsi bu.
Bu kanyon yarığı da serin olduğu için hızlı buharlaşmıyor.
Bu güzel bir yer ama burada yaşamak istemiyorum.