Translation of "لطيف" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "لطيف" in a sentence and their turkish translations:

الولد لطيف.

Çocuk hoştur.

إنه لطيف.

O sevimlidir.

توم رجل لطيف .

Tom kibar birisidir.

إنه لطيف جداً.

- O çok kibardır.
- O çok nazik.
- Çok kibardır.
- Çok ince.

شعرك لطيف جدّا.

Saçınız çok güzel.

إنك فتى لطيف.

Sen güzel bir çocuksun.

سأعطي حاجياتي لغريب لطيف

Malzemeleri sahne arkasından gelen

وهو لقاء شاب لطيف.

ki isteği o şahane adamla tanışmaktı.

الرجل العجوز لطيف للغاية.

Yaşlı adam çok nazik.

أظن أن توم لطيف.

Tom'un nazik olduğunu düşünüyorum.

- الولد لطيف.
- هذا الولد طيب.

Çocuk naziktir.

أعتقد أنك شخص لطيف حقاً

Sanırım sen gerçekten hoş bir insansın.

وكونك متحضراً لا يعني أنك لطيف،

Benzer şekilde, medeni olmak, iyi biri olmakla aynı şey olamaz,

كم هو لطيف الشعور بالارتياح، أليس كذلك؟

Ne kadar da rahatlatıcı, değil mi?

وهو لطيف ويتدحرج للأمام، هذا كل شيء.

Sevimli ve ileri gidiyor, hepsi bu.

‫وبما أن جو هذا الوادي الضيق لطيف وبارد،‬ ‫لا تتبخر سريعاً.‬

Bu kanyon yarığı da serin olduğu için hızlı buharlaşmıyor.

- هذا مكان لطيف، ولكني لا أريد أن أعيش في هنا.
- هذا المقام حلو، ولكني لا أريد ان أسكن في هنا.

Bu güzel bir yer ama burada yaşamak istemiyorum.