Translation of "محطة" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "محطة" in a sentence and their turkish translations:

أول محطة سوريا.

İlk durağımız Suriye.

ذهبت إلى محطة أوساكا.

Osaka istasyonuna gittim.

أين أقرب محطة قطار؟

En yakın tren istasyonu nerede?

- أيمكنك أن توصلني إلى محطة القطار؟
- أبإمكانك أن تقلني إلى محطة القطار؟

Beni tren istasyonuna kadar götürebilir misiniz?

أين أقرب محطة لقطار الأنفاق؟

En yakın metro istasyonu nerede?

بين محطة صرفٍ صحي وسوقِ سمك.

''The Boat'' adlı hapishaneye gönderildi.

بينما أحضر الروس محطة فضاء مير.

buna karşı Ruslar, Mir Uzay İstasyonu'nu geliştirmişlerdi.

عندما غادرت محطة القطار، رأيت رجلاً.

Tren istasyonundan ayrıldığımda bir adam gördüm.

يستمع إلى محطة مذياع موجة قصيرة.

O bir kısa dalga radyo istasyonu dinliyor.

على قطعة أرض كانت تمتلك محطة للطاقة.

eskiden bir enerji santralinin kurulu olduğu bir bölgede.

يقع مطعمنا بالقرب من محطة الحافلات الجنوبية.

Restoranımız Güney Otogarı'na yakın.

كان عليه أن يحولها إلى محطة تاكسي اليوم

bugün orayı taksi durağına çevirmesi gerekiyordu

عندما كنت هناك، تعرّفت على محطة أوناجاوا للطاقة النووية،

Oradayken, Onagawa nükleer santralinden de haberim oldu.

يعيش ضمن نطاق 12 محطة توقف للمترو بالقرب مني.

benden en fazla 12 durak uzakta olsun.

استغرقني المشي إلى محطة المترو -قطار الأنفاق- عشرة دقائق.

- Metro istasyonuna yürümek benim on dakikamı aldı.
- Metro istasyonuna yürümem on dakika sürdü.

وقمت بإرسالها إلى محطة الأخبار تلك، على أمل أن يعطوني فرصة.

Ve bana bir şans vermeleri umuduyla haber kanalına gönderdim.

كسر هذا رائد الفضاء الروسي 769 يومًا بالبقاء في محطة الفضاء MIR

Bu Rus astronot 769 gün MIR uzay istasyonunda kalarak kırmıştır

محطة الملابس ليقود هجومًا جديدًا ، ربما أنقذ نابليون من الأسر أو ما هو أسوأ.

muhtemelen Napolyon'u yakalanmaktan veya daha kötüsünden kurtaran yeni bir saldırıya öncülük etmek için soyunma istasyonundan ayrıldı .