Examples of using "مساحات" in a sentence and their turkish translations:
bu bağlantı noktalarında
onlarda kendilerine yeni yaşam alanları arıyorlar
büyük genişlikte ekilebilir araziye sahip
insanlar artık adım adım vahşi alanlara girmeye başladı.
Gezegenin engin alanları donmaya başlıyor. Her gece daha da uzun sürüyor.
Ancak sessiz alan bulmak gitgide daha zor bir alıyor,