Examples of using "نوم" in a sentence and their turkish translations:
Uykusuz geçen birkaç geceden sonra
Sami'nin yastığı Leyla'nın yatak odasındadır.
Kabus görmeden uyumakta zorlanıyordum
Hastane pijamaları yok, iğrenç yemekler yok
Üç yatak odalı bir evde yaşıyoruz.
Sami Leyla'nın çantasında uyku hapları buldu.
Sami aldığı aşırı dozda uyku hapından öldü.
Leyla ayrı bir odaya bile taşındı.
Fadıl, Leyla ve çocuklarının bir yatak odası vardı.
Kaç saat uykuya ihtiyacın var?
Ve REM uykusu sırasında olan, en azından teoriye göre,