Translation of "هيئة" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "هيئة" in a sentence and their turkish translations:

نحن أربعة أعضاء في هيئة التحكيم،

Biz dört jüri üyesi,

لا أحد هنا يعرف هيئة توم.

Buradaki kimse Tom'un neye benzediğini bilmiyor.

وتظهر على هيئة كف فاطمة في الإسلام.

Bize İslamda Fatima'nın elini gösteriyor.

في الجو على هيئة غازات الاحتباس الحراري.

potansiyeli ile ayrıştırılmasını mümkün kılar.

إتهمت هيئة المحلفين الكبرى توم بجريمة قتل.

Büyük jüri Tom'u cinayetle suçladı.

أصبح مصير سامي بين يدي هيئة المحلّفين.

Sami'nin kaderi jürinin ellerindeydi.

سجن طافٍ على هيئة قارب في النهر الشرقي،

bir gider tesisi ve balık pazarı arasında Doğu Gölü'nde yüzen

لدينا سجن طافٍ على هيئة قارب موجود هناك،

yüzen bir duba hapishanemiz var

وقسمت هيئة الأركان نفسها ، برئاسة المساعد الأول اللواء جنرال ،

Ve Birinci Binbaşı Général başkanlığındaki genelkurmay

عقيدًا في المهندسين الطوبوغرافيين - وهي هيئة متخصصة من المساحين العسكريين.

Topoğrafya Mühendisleri'nde bir albaydı - bir askeri araştırma uzmanları birliği.

يتم الشعور به في الجسم الأول على هيئة إحساس جسماني أو بدني

ilk önce, vücudumuzda bedensel veya fiziksel bir his olarak ortaya çıkar.

‫ونصنع أحجاراً من الثلج،‬ ‫ونصنع هذه القبة الصغيرة ‬ ‫على هيئة نصف دائرة.‬

Buzdan bloklar oluşturup böyle küçük bir yarı küre yapabiliriz.

بكل بساطة، ثمّة أمور في هذا العالم لا يمكن التعبير عنها على هيئة كلمات.

Bu dünyada sadece kelime şeklinde ifade edilemeyen şeyler vardır.