Examples of using "يدفعني" in a sentence and their turkish translations:
Bir araştırmacı olarak, değişkenlik beni deli ediyordu.
Arkadaşım beni dürterek ''Ne yapıyorsun?'' dedi.
O beni suya itmeye çalıştı.
Dünya beni uzaklaştırmadı, yakınına çekti.
Sürekli sabırsızlıkla beklediğim bir şeyin olması için çabalarım.
beni yaşam ve sanatın sınırına iteceğini düşündüm.