Examples of using "يصدّق" in a sentence and their turkish translations:
Hiç kimse onun hikayesine inanmadı.
Sami Leyla'ya inanmadı.
inanılmaz derecede öfkeliydim.
Sami şansına inanamadı.
Tom Mary'nin söylediği hiçbir şeye inanmadı.
Tom kendisini sevdiğini söylediğinde Mary'ye inanmadı.