Translation of "يعملون" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "يعملون" in a sentence and their turkish translations:

فهُم يعملون على حلها.

çözmekle meşgul olurlar.

جميعهم يعملون بنية حسنة.

Hepsi iyi niyetle çalışıyorlar.

بينما في الواقع هم يعملون وفق لتوقعاتهم.

ama gerçekte, beklentilerine göre davranırlar.

إنهم هناك يعملون كبنائين للمجتمعات حول المدن.

Onlar ülkenin her yanında topluluk kurucuları.

فقد كانوا يعملون معهما بدمائهم وعرقهم ودموعهم.

onlarla kan, ter ve göz yaşları içinde çalıştılar.

بينما الآخرون فقد كانوا يعملون لأجل الراتب.

Diğerleri sadece maaş için çalıştılar.

الذين، في النهاية، يعملون لدى هؤلاء الثلاثة بالمئة.

%97'nin bir parçası da olabilirsiniz.

كل موظفٍ حكومي... احزروا ماذا... إنهم يعملون لخدمتنا.

Her kamu görevlisi -- bilin bakalım -- onlar bizim için çalışıyorlar.

الباحثون الذين يعملون على وسائل منع الحمل الذكورية

Erkek doğum kontrolü üzerinde çalışan araştırmacılar

اليوم، يعملون أقل من 40 ساعة في اليوم،

Bugün 40 saatten daha az çalışıyorlar.

ولكن العلماء الذين يعملون مع هذه الدراسة البريطانية

Ama İngiliz çalışmasıyla çalışmış olan bilim insanları

لكن هؤلاء الأشخاص، أساسًا، كانوا يعملون في نظام مُنصف

Öncelikli olarak bu insanlar bencil, hızlı ya da pratik olan yerine

لا يزالون لا يعملون مخلوقات صعبة بعد كل شيء

yinede etmiyorlar çalışkan yaratıklar sonuçta

لذلك قلت ما دامت العائلة كلها هكذا يعملون بالبنوك، فلأكن أنا أيضًا موظفًا بنكيًا.

Ben de dedim ki madem öyle bütün sülale bankacı, ben de bankacı olayım.