Examples of using "يعملون" in a sentence and their turkish translations:
çözmekle meşgul olurlar.
Hepsi iyi niyetle çalışıyorlar.
ama gerçekte, beklentilerine göre davranırlar.
Onlar ülkenin her yanında topluluk kurucuları.
onlarla kan, ter ve göz yaşları içinde çalıştılar.
Diğerleri sadece maaş için çalıştılar.
%97'nin bir parçası da olabilirsiniz.
Her kamu görevlisi -- bilin bakalım -- onlar bizim için çalışıyorlar.
Erkek doğum kontrolü üzerinde çalışan araştırmacılar
Bugün 40 saatten daha az çalışıyorlar.
Ama İngiliz çalışmasıyla çalışmış olan bilim insanları
Öncelikli olarak bu insanlar bencil, hızlı ya da pratik olan yerine
yinede etmiyorlar çalışkan yaratıklar sonuçta
Ben de dedim ki madem öyle bütün sülale bankacı, ben de bankacı olayım.