Examples of using "يغير" in a sentence and their turkish translations:
- O bir şey değiştirmez.
- Bu bir şey değiştirmez.
yani fikir değiştirmiyor
- Çocuk fikrini değiştirmedi.
- Erkek çocuğu fikrini değiştirmedi.
Şikâyet bir şey değiştirmez.
- Bir şeyi değiştirmeyecek.
- O bir şeyi değiştirmeyecek.
- O hiçbir şeyi değiştirmeyecek.
- O bir şey değiştirmeyecek.
O bir şey değiştirmez.
O bir şey değiştirmez.
- Tom fikrini değiştirmeyecek.
- Tom görüşünü değiştirmeyecek.
beyninizi gerçekten değiştiriyor.
Ona fikrini ne değiştirtti?
Darwin'in yapıtı her şeyi değiştirir.
Tom hayatını değiştirmeyi istedi.
Çünkü bu şey beyin yapınızı değiştiriyor,
çünkü ana karakterin dünyayı nasıl gördüğünü değiştirir.
ve geri görüş önyargısı geçmiş gerçeklik hakkındaki hafızamızı değiştirir.
Bu bazen hayvanın davranışını değiştiriyor
Bu durum da pek çok deniz canlısının hayatındaki kilit olayları belirler.
Okyanusların ısınması ve asitlenmesinden dolayı köpekbalıkları bile nesli tükenme tehdidi altındadır
şimdi bir düşünsenize size böyle bir miras kalsa hayatınızda neler değişir