Translation of "يغير" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "يغير" in a sentence and their turkish translations:

- هذا لا يغير شيء.
- هذا لا يغير شيئاً.

- O bir şey değiştirmez.
- Bu bir şey değiştirmez.

لذلك لا يغير العقل

yani fikir değiştirmiyor

لم يغير الولد رأيه.

- Çocuk fikrini değiştirmedi.
- Erkek çocuğu fikrini değiştirmedi.

لن يغير التذمر شيئاً.

Şikâyet bir şey değiştirmez.

ذلك لن يغير شيء.

- Bir şeyi değiştirmeyecek.
- O bir şeyi değiştirmeyecek.
- O hiçbir şeyi değiştirmeyecek.
- O bir şey değiştirmeyecek.

هذا لا يغير شيء.

O bir şey değiştirmez.

هذا لا يغير شيئاً.

O bir şey değiştirmez.

توم لن يغير رأيه.

- Tom fikrini değiştirmeyecek.
- Tom görüşünü değiştirmeyecek.

إنه في الواقع يغير دماغك.

beyninizi gerçekten değiştiriyor.

ما الذي جعله يغير رأيه؟

Ona fikrini ne değiştirtti?

عمل داروين يغير كل شيء.

Darwin'in yapıtı her şeyi değiştirir.

توم أراد أن يغير حياتهُ.

Tom hayatını değiştirmeyi istedi.

وذلك لأنه يغير بنية تركيب الدماغ؛

Çünkü bu şey beyin yapınızı değiştiriyor,

لأنه يغير كيف ترى الشخصية الرئيسية العالم.

çünkü ana karakterin dünyayı nasıl gördüğünü değiştirir.

وتحيز الإدراك المتأخر يغير ذاكرتنا حول واقع الماضي،

ve geri görüş önyargısı geçmiş gerçeklik hakkındaki hafızamızı değiştirir.

إن من شأن هذا أن يغير سلوك حيوان،

Bu bazen hayvanın davranışını değiştiriyor

‫والذي بدوره يغير أساس الكثير‬ ‫من حيوات المخلوقات البحرية.‬

Bu durum da pek çok deniz canlısının hayatındaki kilit olayları belirler.

ارتفاع درجات الحرارة وزيادة حموضة المحيطات. ما يغير النظم

Okyanusların ısınması ve asitlenmesinden dolayı köpekbalıkları bile nesli tükenme tehdidi altındadır

فكر في ما يغير حياتك إذا كان لديك مثل هذا الإرث

şimdi bir düşünsenize size böyle bir miras kalsa hayatınızda neler değişir