Examples of using "يلعبون" in a sentence and their turkish translations:
ve çocuklar orada oynamak zorundaydı."
Erkek çocukları oyuncak bebeklerle oynamaz.
aklınızla sürekli oynuyorlar,
Tom ve Mary mahjong oynuyorlar.
Tom ve arkadaşları poker oynuyorlar.
ve solumda küçük çocukların oyun seslerini duyuyorum.
Çocuklardan yapmasını beklediğiniz gibi,
yani çocukların orada oynadıklarını hiç fark etmemiştim."
Bazı çocuklar sürekli video oyunu oynar.
Bazı çocuklar göletin yakınında frizbi oynuyorlardı.