Examples of using "'saladin'" in a sentence and their turkish translations:
dramatik bir yükselişe geçtiler.
Selahaddin ordusu büyük bir zafer kazandı.
Sonunda 1180'de, Saladin ve Baldwin aynı fikirde iki yıllık bir ateşkes.
Saladin buzlu suyun getirilmesini emreder ve krala sundu.
Fakat Saladin yapabilir. Ve şimdi önünde büyük bir vizyon görüyor.
Saladin, ısının yükselmesini ve Hıristiyanların ne yapacaklarını görün.
Selehaddin'in yükselişi ise Nureddin'in zamanında başlar.
Ancak, 31 yaşındaki Saladin Adid’in pazarlık ettiği şeyden daha fazlası olun.