Examples of using "Groot" in a sentence and their turkish translations:
Ne kadar büyük çok büyük?
Sen büyüksün.
Ne kadar büyük?
- Eviniz büyük.
- Senin evin büyük.
Baban uzun boylu.
O oldukça büyük.
Evin büyük mü?
Büyük olmak için büyük düşünmelisin.
Bu elmalar büyük.
Amerika çok büyüktür.
verecekleri büyük bir haber vardı.
Mary uzun boylu.
Büyük mü yoksa küçük mü?
Sen büyüksün.
- Allah büyüktür!
- Allahuekber!
- Tanrı uludur!
Tanrı büyüktür.
O uzun mu?
Tom büyüktür.
Onlar büyük mü?
O uzun boylu.
Rusya büyüktür.
Babam uzun boylu.
Onlar büyük.
Sen büyük bir insansın.
koca bir bardak kereviz suyu içiyorum
Rakipleri çetin.
Onlar çok büyük.
Kitap büyük.
- Evim büyüktür.
- Benim evim büyük.
Bu elmalar büyük.
- O çok büyük.
- Bu çok büyük.
O oldukça büyük.
Ne kadar büyük?
Dünya büyük.
Bu önemli haber.
Ayı büyüktür.
Babam uzun boylu.
- O köpek büyük.
- O köpek büyüktür.
O elma büyük.
Güneş büyüktür.
Adam uzun boyludur.
Şu elmalar büyük.
Senin penisin büyük.
Onlar çok büyük.
Bu köpekler büyük.
Bu çok büyük.
- Bu köpek büyük.
- O köpek büyük.
Bu balık büyüktür.
Şu evler büyük.
O ev büyük.
Babası uzun boyludur.
Mars ne kadar büyük?
Merkür ne kadar büyük?
Göl büyük.
Eviniz büyük.
O kulüp çok çok büyük.
Yani mevzu çok büyüktü.
Bu, büyük bir başarıydı.
küçük ya da büyük olsun,
Ön kolunuz kadar.
Bir büyük fark var.
Onların büyük bir evi var.
Onun çocukları büyüdü.
Bu kutular aynı boyuttadır.
Tom'un büyük bir sorunu var.
Çünkü o çok büyük.
Bay White'ın avlusu büyüktür.
Çin büyük bir ülkedir.
Tom uzun boylu ve güçlü.
Kaşığım çok büyük!
O uzun ve zayıf.
Tom'un evi ne kadar büyük?