Examples of using "Islamitische" in a sentence and their turkish translations:
Müslüman bir komşum var.
Bu bir Müslüman ismi.
Sami'nin Müslüman adı Abdullah'tır.
- Eşin başörtüsü takıyor mu?
- Eşinizin başı kapalı mı?
İslam'ın kitabı Kuran'dır.
- Bu civarda birkaç tane Müslüman lokantası var galiba.
- Görünüşe göre bu civarda bir iki tane Müslüman restoranı var.
- Leyla Selime'ye başörtüsü takmayı öğretti.
- Leyla Selime'ye nasıl başörtüsü bağlanacağını öğretti.
Sami bir grup Müslüman öğrenciyle konuşuyordu.
- Leyla Selime'ye başörtüsü takmayı gösterdi.
- Leyla Selime'ye nasıl başörtüsü bağlanacağını gösterdi.
Sami'nin gittiği okulda çok sayıda Müslüman çocuk vardı.
Sami geleneksel Müslüman haccı için Suudi Arabistan gitti.
- Leyla İslam'a geçti ve Müslüman başörtüsü takmaya başladı.
- Leyla Müslüman olup başörtüsü takmaya başladı.