Translation of "Missen" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Missen" in a sentence and their turkish translations:

- We missen jullie.
- We missen je.

Seni özlüyoruz.

Jullie missen niets.

Hiçbir şey kaçırmıyorsun.

Missen is menselijk.

Yanılmak insana mahsustur.

We missen hem.

Onu özlüyoruz.

- Ik zal u allemaal missen.
- Ik zal jullie missen.

Hepinizi özleyeceğim.

- Ik ga jullie allemaal missen.
- Ik zal jullie allemaal missen.

Hepinizi özleyeceğim.

Ik zal je missen.

Seni özleyeceğim.

Ik zal jullie missen.

Siz çocukları özleyeceğim.

We zullen hen missen.

Onları özleyeceğiz

Tom zal jou missen.

Tom seni özleyecek.

Ik zal Moldavië missen.

Moldavya'yı özleyeceğim.

We missen Tom allemaal.

Tom'u hepimiz özleyeceğiz.

Anders missen ze die basissteun.

Aksi durumda, en temel destekten mahrum kalırlar.

Je vrienden zullen je missen.

Arkadaşların tarafından özleneceksin.

We missen je heel erg.

- Sizi çok özlüyoruz.
- Seni çok özlüyoruz.

Ik zal ze zeker missen.

Kesinlikle onu özleyeceğim.

Ik ga jullie echt missen.

Gerçekten sizi özleyeceğim arkadaşlar.

Ik ga je missen, Tom.

Seni özleyeceğim, Tom.

Ik zal uw kookkunst missen.

Aşçılığını özleyeceğim.

Ik zal deze plek missen.

Bu yeri özleyeceğim.

Ik wil de helikopter niet missen.

Helikopteri kaçırmak istemiyorum!

Je wilt de helikopter niet missen.

Helikopteri kaçırmamalıyız!

We missen je allemaal heel erg.

Hepimiz seni çok özlüyoruz.

We zullen je heel erg missen.

- Seni çok özleyeceğiz.
- Seni şiddetle özleyeceğiz.

Ik wil het vliegtuig niet missen.

Uçağı kaçırmak istemiyorum.

Ik ga Boston heel erg missen.

Gerçekten Boston'u özleyeceğim.

Ik begin mijn vriendin te missen.

Kız arkadaşımı özlemeye başlıyorum.

Tom wil zijn vlucht niet missen.

Tom uçuşunu kaçırmak istemiyor.

Ik zal je missen wanneer je weg bent.

Gittiğinde seni özleyeceğim.

Pas op dat jullie de trein niet missen.

Dikkat et de treni kaçırmayasın.

Daar is een auto. Ik wil hem niet missen.

Bir araba geçiyor. Onu kaçırmak istemem!

Hij haastte zich om de trein niet te missen.

Treni kaçırmamak için acele etti.

Ik haastte mij om de trein niet te missen.

Treni kaçırmamak için acele ettim.

Uw vrienden zullen u missen wanneer u weg bent.

Gittiğinde arkadaşların tarafından özleneceksin.

Je zal Japans eten in de Verenigde Staten missen.

Amerika Birleşik Devletleri'nde Japon yemeklerini özleyeceksin.

Als je weggaat, zal ik je heel erg missen.

Gittiğin zaman seni çok özleyeceğim.

Die echter de vaardigheid missen om een vraag goed te stellen

ama sorularını doğru düzgün sormaktan yoksundular

Als we de trein missen, dan gaan we met de bus.

Treni kaçırırsak, otobüsle gideriz.

Als ze hier zo kerst vieren, mag ik nieuwjaar niet missen.

Eğer onlar burada noeli böyle kutluyorlarsa, yılbaşını kaçıramam.

- Het ontbreekt ons aan niets.
- We hebben niets tekort.
- We missen niets.

Hiçbir şeyimiz noksan değil.

Ik haastte me naar de bushalte, zodat ik de laatste bus niet zou missen.

Son otobüsü kaçırmamam için otobüs durağına doğru aceleyle gittim.

Om hen te helpen hun semester of jaar af te ronden zonder iets te missen.

dönemlerini veya yıllarını aksatmadan bitirmelerine yardımcı olmak için.

- Schiet op, anders mis je de bus.
- Schiet op, anders mist u de bus.
- Schiet op, anders missen jullie de bus.

Acele et, yoksa otobüsü kaçıracaksın.