Examples of using "Ontmoedigen" in a sentence and their turkish translations:
Hatanın onun cesaretini kırmasına izin vermedi.
Sizi fotoğraf çekmekten vazgeçirmek istemiyorum.
Ama bunun sizi yıldırmasın. Vahşi doğa şaşırtıcıdır. Artık hangi yönün batı olduğunu biliyoruz,