Translation of "Splinter" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Splinter" in a sentence and their turkish translations:

De pijnlijkste plek om een splinter te krijgen is onder de vingernagel.

El tırnak altları, kıymık batmasının en acı verdiği yerlerden biridir.

Tom had een splinter in zijn vinger, dus hij vroeg Maria hem te helpen het eruit te trekken.

Tom'un parmağında bir kıymık vardı, bu yüzden onu çıkarması için Mary'nin ona yardım etmesini rica etti.