Examples of using "'cpr'" in a sentence and their turkish translations:
Kalp masajını biliyorum.
Suni teneffüsü biliyor musun?
Tom, Mary'ye kalp masajı yaptı.
Tom Mary'ye suni teneffüs vermeye başladı.
Sami, Leyla'ya CPR'yi uyguladı.
Tüm CPR çabaları başarısız oldu.
Kardiyopulmoner resüsitasyon genelde 'CPR' olarak bilinir.
Tom, Mary'ye CPR'yi nasıl uygulayacağını gösterdi.
Tom Mary'ye kalp masajı yaptı ve onun hayatını kurtardı.
Bütün canlandırma çabaları başarısız oldu.
Bir ilk yardım görevlisi olan Tom, kalp krizi geçiren birisi üzerinde manevi olarak CPR yapmakla yükümlüdür.