Examples of using "Allowance" in a sentence and their turkish translations:
Tom'un bir harçlığı var.
- Aylığını çarçur etme.
- Aylığını israf etme.
- Aylığını boşa harcama.
Harçlığımı daha önce harcadım.
Avansımın yarısını sana vereceğim.
Çocuklarına harçlık verir.
Tom zaten harçlığını harcadı.
Cep harçlığını yararsız şeylere harcama.
Onun deneyimsizliğini hesaba katmalısın.
Pekala, durumunuza anlayış göstereceğiz.
günlük besin alım miktarının altında olan
Ben harçlıkta bir artış hakkında babamla görüştüm.
Onun tecrübe eksikliğini hesaba katmalısın.
Onlar her ay 247.32 euroluk bir ödenek alırlar.
Tom anne ve babasından aldığı harçlıkla yaşıyor.
Babam bana haftalık on dolar harçlık verir.
Bu yıl tüm çalışanlara asgari geçim indirimi ödemesi yapıldı.
O, işsizlik yardımı için başvurmak istiyor.
Avukat yargıca suçlananların yaşlarını göz önünde tutmasını rica etti.
Bir tane istiyorsan onu kendi harçlığının dışında ödemek zorundasın.