Translation of "Are made" in Turkish

0.028 sec.

Examples of using "Are made" in a sentence and their turkish translations:

About how babies are made.

bütün ana babaların ödü kopar.

Marriages are made in heaven.

Evlilikler cennette yapılır.

Grapes are made into wine.

Üzümler şarap haline getirilir.

These clothes are made locally.

Bu kıyafetler yöresel olarak yapılırlar.

Strawberries are made into jam.

Çilekler reçel yapılır.

Automobiles are made in factories.

- Otomobiller fabrikalarda yapılır.
- Otomobiller fabrikalarda üretilir.

- Beer bottles are made of glass.
- Bottles of beer are made of glass.

Bira şişeleri camdan yapılır.

- These boxes are made of plastic.
- These boxes are made out of plastic.

Bu kutular plastikten yapılmıştır.

We are made from crooked timber,

Kırık bir tahtadan yontulduk,

When these animal figures are made

bu hayvan figürleri yapıldığında

The payments are made in cash.

tam anlamıyla nakit tabanlı bir ekonomiye sahip.

The chairs are made of wood.

- Sandalyeler ahşaptan yapılmıştır.
- Sandalyeler tahtadan yapılmış.

Promises are made to be broken.

Sözler tutulmamak için verilir.

Electricity cables are made of copper.

Elektrik kabloları bakırdan yapılmıştır.

Living things are made from cells.

Canlılar hücrelerden oluşur.

Beer bottles are made of glass.

Bira şişeleri camdan yapılır.

Abs are made in the kitchen.

Karın kası mutfakta yapılır.

Rules are made to be broken.

Kurallar ihlal edilmek için yapılırlar.

The walls are made from drywall.

Duvarlar alçıpandan yapılır.

Mistakes are made all the time.

Hatalar her zaman yapılır.

These garments are made from wool.

Bu giysiler yünden yapılır.

Puran Polis are made using jaggery.

Puran Poli'ler hurma suyu kullanılarak yapılır.

Protons are made up of quarks.

Protonlar kuarklardan oluşur.

These cars are made in Japan.

Bu otomobiller Japonya'da yapılmıştır.

These cameras are made in Japan.

Bu kameralar Japonya'da üretilir.

These shoes are made in Italy.

Bu ayakkabılar İtalya'da yapılır.

The shoes are made of leather.

Ayakkabılar deriden yapılmıştır.

The coins are made of metal.

Sikkeler metalden yapılır.

Tires are made from synthetic rubber.

Araba lastikleri sentetik kauçuktan yapılır.

Many shoes nowadays are made of plastics.

Günümüzde birçok ayakkabı plastikten yapılmaktadır.

These boxes are made out of plastic.

Bu kutular plastikten yapılmaktadır.

Ice cream cones are made of wafer.

Dondurma külahları gofretten yapılır.

All the toys are made of wood.

Tüm oyuncaklar ahşaptan yapılmıştır.

Comets are made from ice and rock.

Kuyruklu yıldızlar buz ve kayadan yapılır?

Our picnic plates are made of plastic.

Piknik tabaklarımız plastikten yapılmıştır.

These socks are made from bamboo fibre.

Bu çoraplar bambu lifinden yapılır.

These trousers are made of durable cloth.

Bu pantolonlar, dayanıklı kumaştan imal edildi.

Most Japanese temples are made of wood.

Birçok Japon tapınağı ahşaptan yapılmıştır.

No, of course. Fields are made for adults.

Hayır tabii ki de. Yetişkinler içinde sahalar yapılıyor.

They are made in a variety of sizes.

Onlar çeşitli boyutlarda yapılırlar.

Muscles are made of hundreds of thin fibers.

Kaslar yüzlerce ince liften yapılmıştır.

None of the flowers are made of plastic.

Hiçbir çiçek plastikten yapılmamıştır.

You and Tom are made for each other.

Sen ve Tom birbiriniz için yaratılmışınız.

The chairs are made of a synthetic material.

Sandalyeler sentetik malzemeden yapılır.

Many independent films are made on low budgets.

Birçok bağımsız film düşük bütçelerle yapılmaktadır.

These warm socks are made from alpaca fiber.

Bu kışlık çoraplar alpaka liften yapılır.

All Tom's clothes are made by his mother.

Tom'un bütün elbiseleri annesi tarafından yapılır.

Most kitchen sinks are made of stainless steel.

Çoğu mutfak lavabosu paslanmaz çelikten imal edilmiştir.

- It seems those two are made for each other.
- It seems that those two are made for each other.

Şu ikisi birbirleri için yapılmış gibi görünüyor.

And peer review is not perfect, mistakes are made.

Hakem denetimi kusursuz değildir hatalar yapılmaktadır.

My new pair of shoes are made of leather.

Yeni ayakkabılarım deriden yapılmıştır.

It seems those two are made for each other.

Şu ikisi birbirleri için yapılmış gibi görünüyor.

Those two shirts are made from the same material.

O iki gömlek aynı malzemeden yapılmış.

The sandwiches are made right in front of you.

Sandviçler tam senin önünde yapılır.

Marriages are made in heaven and consummated on earth.

Evlilikler cennette yapılır ve yeryüzünde tüketilir.

All storeys of the house are made of wood.

Evin tüm katları ahşaptan yapılmıştır.

Atoms are made up of protons, electrons and neutrons.

Atomlar proton, elektron ve nötronlardan oluşur.

These two shirts are made from the same material.

Bu iki gömlek aynı malzemeden yapılmış.

The hands of the clock are made of gold.

Saatin akrep ve yelkovanı altından yapılmış.

The clothes Tom wears are made by his mother.

Tom'un giydiği kıyafetler annesi tarafından yapılır.

This is how too many business decisions are made today.

günümüzde işle ilgili birçok karar bu şekilde alınıyor.

These scaffolds are made of a variety of different things,

Bu materyaller pek çok farklı şeyden yapılıyor;

The majority of Japanese temples are made out of wood.

Japon tapınaklarının çoğunluğu ahşaptan yapılmıştır.

These two pairs of pants are made from different materials.

Bu iki pantolon farklı malzemelerden yapılmaktadır.

Glaciers, land ice and icebergs are made of fresh water.

Buzullar, kara buzları ve buzul dağları tatlı sudan yapılmıştır.

Magnificent sweaters are made from the wool of French sheep.

Muhteşem kazaklar, Fransız koyunlarının yününden yapılmış.

All the floors in her house are made of wood.

Evindeki tüm döşemeler ahşaptan yapılmıştır.

These are made of compressible sponge rubber, a lot of fun.

Bunlar sıkışabilir kauçuk süngerden yapılmış, çok eğlenceli.

The rings around Saturn are made up of dust and ice.

Satürn'ün etrafındaki halkalar toz ve buzdan oluşurlar.

English and mathematics are made much of in senior high schools.

İngilizce ve matematik üst düzey liselerde çok yapılır.

- A book is made of paper.
- Books are made out of paper.

Kitaplar kağıttan yapılırlar.

Most of the clothes that Americans wear are made outside of America.

Amerikalıların giydikleri giysilerin çoğu Amerika'nın dışında yapılmaktadır.

Most of the clothes that Europeans wear are made outside of Europe.

Avrupalıların giydikleri giysilerin çoğu Avrupa'nın dışında yapılmaktadır.

Most of the clothes that Canadians wear are made outside of Canada.

Kanadalıların giydikleri giysilerin çoğu Kanada'nın dışında yapılmaktadır.

And everything that we know and are and are made of was created.

ve bildiğimiz, olduğumuz ve oluştuğumuz her şey yaratıldı.

Most Shakuhachi are made from bamboo, but recently some wooden ones have appeared.

Japon flütleri çoğunlukla bambu kamışından yapılır, fakat son zamanlarda bazı ağaç olanları ortaya çıkmıştır.

My new boots are made of real leather and have relatively high heels.

Benim yeni çizmelerim gerçek deriden yapılmış ve nispeten yüksek topuklara sahiptir.

The baskets they use to transport fruit are made with strips of cane.

Onların meyve taşımak için kullandıkları sepetler kamış şeritlerinden yapılır.

Most utensils, such as can openers and scissors, are made for right-handers.

Teneke açacakları ve makaslar gibi çoğu eşyalar sağ elini kullananlar için yapılmıştır.

Are made in traditional shops) So in order to tap into this potential, the

klasik mağazalarda yapıldığını fark etti. Bu yüzden bu potansiyelden faydalanmak adına

In ethnic Iranian foods, you can see many products which are made of milk.

Etnik İran gıdalarında, sütten yapılan birçok ürün görebilirsiniz.

In the main, I am in favor of political reform if meaningful changes are made.

Çoğunlukla anlamlı değişiklikler yapılırsa ben siyasi reformdan yanayım.

The five yuan coins are brass, and the ten yuan coins are made out of bronze.

Beş yuan paralar pirinç, ve on yuan paralar bronz dışında yapılır.

Many of our clothes are made in Bangladesh because it's the cheapest place to manufacture them­.

Onları üretmek için en ucuz yer olduğundan dolayı elbiselerimizin çoğu Bengladeş'te yapılırlar.

These clothes are more expensive, but they are made in an eco-friendly and responsible way.

Bu kıyafetler daha pahalılar ama onlar çevre dostu ve sorumlu şekilde yapılırlar.

Fiber-optic cables are made up of tiny glass fibers which are as thin as human hairs.

Fiber-optik kablolar insan kılları kadar ince minik cam elyafından oluşur.

- All storeys of the house are made of wood.
- Each floor of the house is made of wood.

Evin her katı ahşaptan yapılmış.