1. Home
  2. Translation in context
  3. English-Turkish
  4. Assigned

Translation of "Assigned" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Assigned" in a sentence and their turkish translations:

He was assigned a task.

Ona bir görev verildi.

Tom was assigned to Boston.

Tom Boston'a atandı.

She assigned the work to him.

O, işi ona verdi.

He assigned me a new job.

O, beni yeni bir işe atadı.

They assigned the task to us.

Onlar görevi bize verdi.

Tom assigned the job to Mary.

Tom işi Mary'ye tahsis etti.

A new room was assigned to me.

Bana yeni bir oda tahsis edildi.

He assigned me three books to read.

Okumak için bana üç kitap tahsis etti.

We have been assigned the large classroom.

Bize büyük bir sınıf tahsis edildi.

They have assigned me a small room.

Bana küçük bir oda tahsis ettiler.

I've been assigned to work with you.

Seninle çalışmak için görevlendirildim.

Tom will be assigned to assist you.

Tom sana yardım etmek için görevlendirilecek.

Tom assigned Mary to do the job.

Tom işi yapması için Mary'yi görevlendirdi.

Sami was assigned to the Cairo office.

Sami, Kahire bürosuna atandı.

Ten policemen were assigned to patrol that area.

O bölgede devriye gezmek için on polis ayrıldı.

I was assigned to deal with the matter.

Meseleyle uğraşmakla görevlendirildim.

My boss assigned the hard job to me.

Patronum zor işi bana verdi.

The children were assigned to sweep the room.

Çocuklara odayı temizleme görevi verildi.

Dan was assigned to a new police unit.

Dan yeni bir polis birimine atandı.

Dan was assigned to patrol a suburban area.

Dan banliyö alanını devriye için atandı.

Tom has been assigned to the Boston office.

Tom Boston ofisine atandı.

Did you finish the assigned readings in the textbook?

Ders kitabında verilen okumaları bitirdin mi?

I want to be assigned to the vice squad.

Ben yardımcı kadroya atanmak istiyorum.

The task assigned to him was to do marketing research.

Ona verilen görev pazarlama araştırması yapmaktı.

He is sure to carry out the task assigned to him.

O ona verilen görevi başaracağından emin.

Detective Dan Anderson was assigned to join U.S. Marshal Brown's team.

Dedektif Dan Anderson, U.S. Marshal Brown'ın ekibine katılmak için atandı.

The capable detective was assigned to investigate the cause of the tragedy.

Yetenekli dedektif trajedinin nedenini araştırmak üzere atanmıştır.

- She imposed the work on him.
- She assigned the work to him.

O, işi ona verdi.

- She imposed the work on him.
- She saddled him with the work.
- She assigned him to the job.
- She assigned the work to him.
- She laid the work on him.

O, işi ona yükledi.

The list cross may only be assigned once. If the election workers find two crosses on the list

Çapraz liste yalnızca bir kez atanabilir. Seçim işçileri listede iki haç bulursa

- It is important to avoid having anyone absent from his assignment.
- It is important that no one is allowed to slack off on their assigned work.

Hiç kimsenin kararlaştırılmış işlerini gevşetmelerine izin verilmemesi önemlidir.