Examples of using "Assume" in a sentence and their turkish translations:
Onun doğal olduğunu sanıyorum.
- Onu asla üstlenme.
- Sakın öyle zannetme.
Sanırım öyle.
Ben senin kızgın olduğunu varsayıyorum.
Senin Kanadalı olduğunu varsayıyorum.
Haklı olduğunu farz edelim.
Senin makul olduğunu varsayıyorum.
Onun olacağını varsayalım.
"Sanırım bir üniversite derecen var." "Yanılıyorsun."
- Ben bir şey düşünmüyorum.
- Bir şey düşündüğüm yok.
Sami'nin sorumluluk üstlenmesi gerekir.
Biz onun dürüst olduğunu varsayıyoruz.
Sanırım Tom yüzebilir.
Sanırım Tom yüzemez.
Sanırım Tom yüzecek.
Sanırım ilgilenmiyorsun.
Sanırım iyi bir şey oldu.
Tamam, haklı olduğunu varsayalım.
Tom'un şaka yaptığını farz ediyorum.
Davet edildiğimi varsayıyorum.
Bunun kaçınılmaz olduğunu varsayıyorum.
Bunun bir şaka olduğunu varsayıyorum.
Sanırım Tom'u buldun.
Ben kahvaltıyı yaptığını varsayıyorum.
Sanırım Tom Mary'ye söyledi.
Tom'u tanıdığını düşünüyorum.
Tom'un haklı olduğunu farz edelim.
Tom doğru olduğunu varsayalım.
Sanırım o olmayacak.
Onun olmayacağını varsayalım.
Sanırım bunu zaten yaptınız.
Sanırım Tom hakkında konuşuyorsun.
Biz en kötüsünü varsaymalıyız.
İnsanlar her zaman en kötüsünü üstlenir.
Bazı insanlar bunu üstlenebilir.
Sanırım onları buldun.
Sanırım onu buldun.
Sanırım onu buldun.
Sanırım gitmek için özgürüz.
Sanıyorum sen burada gönüllüsün.
Senin bunu soruşturuyor olacağını sanıyorum.
Sanırım o, Tom'un eşiydi.
Aceleniz olduğunu varsayıyorum.
Sanırım sen Fransızca konuşabilirsin.
- Sanırım Tom Fransızca konuşabilir.
- Tom'un Fransızca konuştuğunu varsayıyorum.
Şimdi ilgilendiğinizi varsayabilir miyim.
Sanırım istediğin bu.
Sanırım Tom ortaya çıkmadı.
Sanırım o Tom'un fikriydi.
Sanırım benimle aynı fikirdesin.
Bir araban olduğunu varsayıyorum.
Sanırım bir pasaportun var.
Sanırım hâlâ golf oynuyorsun.
Sanırım Tom'dan bahsediyorsun.
Sanırım raporumu okudun.
Sana inandığımı farz edelim.
Bunun Tom'un fikri olduğunu farz ediyorum.
Bunun bir kaza olduğunu düşünüyorum.
Senin Tom'dan duyduğunu varsayıyorum.
Sanırım bunu istemiyorsun.
Onun Tom'un fikri olduğunu varsayıyorum.
Sanırım Tom'la konuştun.
Sanırım Arjantin Türkiye'yi yenecek.
- Bu paranın Tom'a ait olduğundan emin olamayız.
- Bu paranın Tom'a ait olduğunu varsayamayız.
- Bunun Tom'un parası olduğu hükmüne varamayız.
Tom'un ölümünü duyduğunu sanıyorum.
Senin buraya gönüllü gelmediğini sanıyorum.
Sanırım bununla bir yere gidiyorsun.
Sanırım hepiniz bunun hakkında okudunuz.
Sanırım bu öğleden sonra burada olacaksın.
Sanırım Tom nasıl yüzeceğini biliyor.
Sanırım Tom tekrar geç kalacak.
Sen sadece Tom'un suçlu olduğunu sanmamalısın.
İkinizin de el fenerleri getirdiğini varsayıyorum.
Sanırım tüm sürüşü Tom yaptı.
Sanırım Tom yardım etmek için burada.
Sanırım yiyecek bir şey getirdin.
Sanırım Tom'dan haber almadın.
Sanırım Tom'un sorununu biliyorsun.
Bunun ne olduğunu bildiğini varsayıyorum.
Sanırım bunu kimin yaptığını biliyorsun.
Sanırım Tom'un kim olduğunu biliyorsun.
Neden burada olduğumu bildiğini sanıyorum.
Sanırım hâlâ bira içmekten hoşlanıyorsun.
Hâlâ Boston'da yaşadığını sanıyordum.
Sanırım siz ikiniz birbirinizi tanıyorsunuz.
Sanırım bu kavrama aşinasın.
Sanırım Tom'un sorunundan bahsediyorsun.
Sanırım Tom'un terfisini duydun.
Sanırım görevin bir başarıydı.
Partin güzel geçmiştir herhâlde.
Sanırım Tom bugün burada olacak.
Bu fikrin işe yarayacağını farz ediyorum.
Sanırım ne yapacağını biliyorsun.
Sanırım gitmek istemiyorsun.
Onun kim olduğunu bildiğini varsayıyorum.
E-posta mesajlarının mahrem olmadığını farz ederek hareket etmelisiniz.
Bazı kültürler herkesin bir köle olduğunu varsayıyor.