Examples of using "Assumes" in a sentence and their turkish translations:
Ekonomide hiçbir sistematik çalışma dayanışmayı öngörmez
Ve o cemiyetin eğitim kolu reisliğini üstleniyor.
Tom, Mary'nin fırın satışında yardım etmeye istekli olacağını farz ediyor.
Maria üniversite öğrencilerinin diğer insanlardan daha hızlı biçimde dil öğrendiğini varsayar.
Lander ayaklanmanın ve çete davranışının yoksulluğun ve kötü ekonomik koşulların bir sonucu olduklarını varsayıyor.