Examples of using "Auditorium" in a sentence and their turkish translations:
Konferans salonu hıncahınç dolu.
Herkes toplantı salonunda.
Konferans salonu tıka basa doluydu.
Kalabalık oditoryuma akın etti.
Kalabalık oditoryuma aktı.
Tom'un oditoryumu terk ettiğini gördüm.
Bu salon iki bin kişi alır.
oditoryumda özgürce uçan bir kartal
Öğrenciler konferans salonunda mı oturuyor?
Öğrenciler konferans salonunda oturuyorlar mı?
Kalabalık konferans salonunu boşalttı.
Beni oditoryumda karşılayabilir misin?
- Tom, oditoryumun arka tarafındadır.
- Tom, konferans salonunun arka tarafındadır.
- Tom, dinleyici salonunun arka tarafındadır.
Oditoryumdaki insanlar oldukça sessizdiler.
Toplantı salonunda sıcak olacağını biliyordum.
Konferans salonunda yaklaşık üç yüz kişi vardı.
Oditoryumun tam arkasında oturduk.
Tom hizmetliden konferans salonuna giden kapıyı açmasını istedi.
Tom mikrofonu kaptı ve bağırdı "toplantı salonu yanıyor!"
Konferans salonundaki en kötü koltuk ses mühendisinin tam arkasında 12. sıradaki orta koltuktur.