Examples of using "Banquet" in a sentence and their turkish translations:
Onlar bir kutlama ziyafeti düzenledi.
Ziyafete tüm hızıyla devam edildi.
Onlar 12:00'de ziyafet verdiler.
Tom ziyafete katılamadı.
Ziyafeti kaçırdığım için bir bahane uydurdum.
Auntie Mame ''Hayat bir ziyafettir'' demişti,
Misafirlerden bazılarının ziyafet salonundan ayrıldığını gördüm.
Bana bir ziyafet için giyebileceğim bir şey göster.
Bu gece ziyafette takmak için bir kolye ödünç aldım.
Pek fazla kişi ziyafete katılacak gibi görünmüyor.
Tom ziyafet için Mary'nin yeni bir elbise almasını istedi.
Ziyafetten önce yeni bir kravat almak için zamanım yok.
Ve ziyafet ustası şaraba dönüştürülen suyu test etti.