Translation of "Belgium" in Turkish

0.013 sec.

Examples of using "Belgium" in a sentence and their turkish translations:

- He worked in Belgium.
- She worked in Belgium.

O Belçika'da çalıştı.

She studied in Belgium.

O, Belçika'da eğitim gördü.

She works in Belgium.

O Belçika'da çalışıyor.

He worked in Belgium.

O Belçika'da çalıştı.

She worked in Belgium.

O Belçika'da çalıştı.

- Belgium is not as big as France.
- Belgium is not as large as France.

Belçika Fransa kadar büyük değildir.

Belgium is called "Belgique" in French.

Belçika'ya Fransızcada "Belgique" denilir.

Belgium is called "België" in Flemish.

Flamancada Belçika'ya "België" denir.

Belgium is called "Belgien" in German.

Almancada Belçika'ya "Belgien" denir.

Brussels is the capital of Belgium.

Brüksel, Belçika'nın başkentidir.

What's the minimum salary in Belgium?

Belçika'da asgari ücret nedir?

What languages do they speak in Belgium?

Belçika'da hangi dilleri konuşuyorlar?

Do you know the capital of Belgium?

Belçika'nın başkentini biliyor musun?

The Allies then moved east into Belgium.

Müttefikler daha sonra doğuya Belçika'ya doğru hareket etti.

Thomas lives in France but works in Belgium.

Thomas, Fransa'da yaşar ama Belçika'da çalışır.

France, Belgium, USA, Germany and Australia had committed genocides.

Fransa, Belçika, ABD, Almanya ve Avustralya soykırım işlemişti.

In Belgium, Flemish people want to declare their independence someday.

Belçika'da Flaman halkı bir gün bağımsızlığını ilan etmek istiyor.

The man you saw in my office yesterday is from Belgium.

Dün ofisimde gördüğün adam Belçikalıdır.

I wish I was reading Tintin on a train to Belgium.

Keşke Belçika'ya giden trende Tenten okuyor olsaydım.

Denmark and Belgium. Cities of Atlantis. A report published by the World Bank website

. Atlantis Şehirleri. Dünya Bankası web sitesi tarafından yayınlanan , Kutuplarda kar erirse ne olur?

"I think Belgium is a better team and will win the match tomorrow." "Maybe so."

"Sanırım Belçika daha iyi bir takımdır ve yarın maçı kazanacak." "Belki öyle."