Translation of "Blames" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Blames" in a sentence and their turkish translations:

She blames us.

O bizi suçluyor.

Tom blames us.

Tom bizi suçluyor.

Everybody blames you.

Herkes seni suçluyor.

Tom partially blames himself.

Tom kısmen kendini suçluyor.

- I think Tom blames himself.
- I think that Tom blames himself.

Sanırım Tom kendini suçluyor.

The rower blames his oar.

Kürekçi küreğini suçluyor.

Tom blames me for everything.

Tom her şey için beni suçlar.

Nobody blames you for that.

Kimse onun için seni suçlamaz.

Tom blames Mary for everything.

Tom her şey için Mary'yi suçluyor.

The opposition blames the government.

Muhalefet, hükümeti suçluyor.

Tom blames you for everything.

Tom her şey için seni suçluyor.

Tom blames Mary for John's death.

Tom John'un ölümü için Mary'yi suçluyor.

A bad workman blames his tools.

Kötü bir işçi aletlerini suçlar.

A poor workman blames his tools.

Fakir bir işçi aletlerini suçluyor.

Tom blames Mary for his mistakes.

Tom hataları için Mary'yi suçluyor.

A bad tradesman blames his tools.

Kötü bir esnaf aletlerini suçlar.

Tom always blames Mary for everything.

Tom her zaman Mary'yi her şey için suçluyor.

Tom always blames me for everything.

Tom her zaman beni her şey için suçluyor.

Everybody blames me for my careless mistake.

Dikkatsiz hatam için herkes beni suçluyor.

A bad workman always blames his tools.

Kötü bir işçi her zaman aletlerini suçlar.

Tom still blames you for Mary's death.

Tom Mary'nin ölümü için hâlâ seni suçluyor.

He blames his failure on bad luck.

Hatası için kötü şansını suçluyor.

Tom always blames others for his mistakes.

Tom her zaman hatalarından dolayı başkalarını suçluyor.

And then blames the losers for their misfortune?

ve sonra da şanssızlıkları için kaybedenleri suçluyor.

It's a poor workman who blames his tools.

Bu, aletlerini suçlayan fakir bir işçidir.

Tom blames himself for what happened to Mary.

Mary'ye olanlar için Tom kendini suçluyor.

Tom often blames others for his own failures.

Tom kendi hataları için genellikle başkalarını suçlar.

Tom always blames somebody else for his mistakes.

Tom hataları için hep başka birini suçlar.

Tom blames Mary for all of his problems.

Tom tüm sorunları için Mary'yi suçluyor.

Mary blames Tom for all of her problems.

Mary bütün problemleri için Tom'u suçluyor.

Tom blames you for the death of his wife.

Tom karısının ölümü için seni suçluyor.

Sami still blames his abusive mother for his actions.

Sami istismarcı annesini hareketlerinden dolayı hâlâ suçluyor.

Tom isn't the kind of person who blames others for his mistakes.

Tom kendi hataları için diğerlerini suçlayan kişi türü değildir.

She blames me for the fact that our married life isn't going well.

O evlilik hayatımızın iyi gitmediği gerçeği için beni suçluyor.