Examples of using "Brooch" in a sentence and their turkish translations:
Bu güzel bir broş.
O bir broş takıyor.
Mary bir broş takıyor.
Bu kanatlı denizatı broşu nerede?
Üstelik satışa sunulmuş bu deniz atı broşü
- Bu broş kazağına iyi uyar.
- Bu broş senin kazağına iyi gider.
Marilla her zaman kilise için ametist broşunu takar.
O ametist broş, Marilla'nın en değerli varlığıydı.
Ona hiçbir şey broşundan daha değerli değildir.
Kuyumcu broşa büyük bir inci monte etti.
Kanatlı deniz atı broşu sahtesiyle değiştirilip kaçırıldı
Marilla o gün her zamanki gibi kilise için ametist broşunu taktı.
O birkaç ay önce kaybettiği broşu tanıdı.
Ya bu Karun hazinesinin en değerli parçası olan bir kanatlı denizatı broşü vardı