Examples of using "Burden" in a sentence and their turkish translations:
Onu sorumluluğundan kurtardım.
- Ben sana bir yük olmaktan korkuyorum.
- Korkarım ki sana bir yük olacağım.
Devlete yük oldunuz
Sorumluluk omuzda hafiftir.
O, ebeveynlerine bir yüktü.
Bu sorunu Tom'a yükleyemem.
Ben bu sorumluluğu Tom'a yükleyemem.
Bir yük olmak istemedim.
Ben herkes için bir yük gibi hissediyorum.
Bir yük olmayı ne zaman durduracağım?
Bir yük olmak istemiyorum.
Sana yük olmak istemiyorum.
Onun kibarlığı bana yük olmaya başlamıştı.
Onun üstünde mali bir yük değildi.
Çevrede alışveriş onun için bir yük haline gelmiştir.
Sorunlarımla sana yük olmak istemiyorum.
Size sorunlarımı yüklemek istemiyorum
Bazen etrafımdaki insanlar üzerinde bir yük gibi hissediyorum.
Stajyer, görevin yüküne dayanamadı.
Ebeveynlerime bir yük olmak istemiyorum.
Ailesine yük olmak istemiyordu çünkü
Bir yük olduğumu biliyorum; bunu tekrarlamak zorunda değilsin.
Artık ebeveynlerime yük olmak istemiyorum.
Bir yük olduğumu biliyorum; bunu tekrarlamana gerek yok.