Translation of "Caring" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Caring" in a sentence and their turkish translations:

I'm done caring.

Bakmayı bitirdim.

Caring means being alive.

Bakım hayatta olmak anlamına gelir.

He's sweet and caring.

O tatlı ve sempatik.

Thank you for caring.

İlgilendiğin için teşekkür ederim.

Sami was giving and caring.

Sami veriyor ve bakıyordu.

My husband is loving and caring.

Kocam sevecen ve sempatik.

Dan was a very caring father.

Dan çok şefkatli bir babaydı.

Layla was kind, sweet, and caring.

Leyla nazik, tatlı ve sevecendi.

Rose is a loving and caring lady.

Rose sevgi dolu ve şefkatli bir bayan.

Tom is a loving and caring gentleman.

Tom sevgi dolu ve şefkatli bir beyefendi.

Mary is a caring wife and mother.

Mary şefkatli bir eş ve annedir.

No one is caring for this patient.

- Kimse bu hastayı umursamıyor.
- Kimse bu hastayı önemsemiyor.
- Hiç kimse bu hastayı önemsemiyor.
- Hiç kimse bu hastayı umursamıyor.

He has always been very considerate and caring.

O her zaman çok düşünceli ve özenli oldu.

Most have families who could be caring for them

Birçok aile düzgün desteği olsaydı

She assisted her mother in caring for the baby.

Bebek bakımında annesine yardım etti.

Tom and Mary took turns caring for the baby.

Tom ve Mary sıra ile bebeğe baktı.

After retirement, Teresa devoted herself to caring for orphans.

Emekli olduktan sonra, Teresa kendini yetimlerin bakımı için adamış.

The blind nurse devoted herself to caring for the elderly.

Kör hemşire kendini yaşlıların bakımı için adadı.

The elephant is a very caring mother for its children.

Fil çocukları için çok şefkatli bir anne.

She looked a little better than before but was past caring.

Biraz daha iyi görünüyordu, aldırmayı bırakmıştı.

I stopped caring about what Tom thinks a long time ago.

Tom'un uzun zaman önce düşündüğünü umursamayı bıraktım.

We can start by caring about the education of other people's children ...

Başka insanların çocuklarının eğitimini önemsemekle işe başlayabiliriz.

- No one is caring for this patient.
- No one is looking after this patient.

- Kimse bu hastaya bakmıyor.
- Kimse bu hastayla ilgilenmiyor.
- Hiç kimse bu hastaya bakmıyor.
- Hiç kimse bu hastayla ilgilenmiyor.