Examples of using "Charity" in a sentence and their turkish translations:
yapıyı tamamen parçalayablir.
O bir hayır kurumu işletir.
Sadaka istemiyorum.
- İnsan her şeyden önce kendi ailesine yardım etmelidir.
- Yardım edileceği vakit önce akrabalar gözetilir.
- Şefkat evde başlar.
Sadaka kabul etmiyoruz.
Gözde hayır kurumun nedir?
Kazançlar hayır işlerine gidiyor.
Tom bir yardım derneği işletiyor.
Onlardan merhamet bekleme.
O, sadaka almayı reddetti.
Onlar sadaka ile yaşıyorlar.
O hayır işi yapmada aktiftir.
Senin hayrını istemiyorum.
Tom sadakayı kabul etmeyi reddetti.
Sadaka önemli bir sevaptır.
Senin hayrına ihtiyacım yok.
Hayır kurumuna yardım eder misin?
Neredeyse her gün sadaka veririm.
O, hayır kurumuna bir piyano verdi.
Bir yardım etkinliğine gidiyorlar.
Hayır için insanlara bağış yaptırtamayız.
Yardım için istekli bir çalışandı.
Tom parasının yarısını hayır için verdi.
Tom geçen yıl hayır için 30.000 dolar bağışta bulundu.
Tom bütün servetini hayır için bağışladı.
Neden her şeyi hayırseverliğe veriyorsun?
Sami tüm servetini hayır kurumuna bıraktı.
- Tom hayır için bir sürü para katkısında bulunmuştur.
- Tom yardım kurumuna çok para bağışladı.
O bütün parasını hayır kurumuna bağışladı.
En son ne zaman hayır kurumlarına bağış yaptın?
Tom neredeyse bütün parasını hayıra verdi.
Hayır işin için para toplamana yardımcı olacağım.
isterseniz bir hayır kuruluşunuz ya da bir organizasyonunuz olsun,
Hayır kurumuna çok para bağışladı.
Hayır kurumuna ne kadar vereceğimi biliyor musun?
Tom yardım derneğine bir sürü para verdi.
Bağış toplamak için araçla dolaşmaya başladılar.
Tom hayırseverlik yapmak için sorulmasını sevmez
Tom maaşının yarısını sevdiği hayır kurumuna bağışlıyor.
Tom hayır kurumuna çok para verdi.
Tom geçen yıl hayır için ne kadar bağış yaptı?
Sponsor etkinlik, hayır için çok para topladı.
Cömert bir adam hayır kurumuna iki milyar yen katkıda bulundu
Tom isimsiz bir şekilde sevdiği hayır kurumuna bir milyon dolar yardımda bulundu.
Tom yerel bir hayır işi için bir web sitesi tasarlamaya gönüllü oldu.
Sami hayırseverliğin onun evinde başlaması ve bitmesi gerektiğine inanıyordu.
Hayır organizasyonunda klarnet çalmam istendi.
O hayır kuruluşuna yaklaşık iki milyar yen bağış yapan bir kişinin adı verilmiştir.
O hayır kuruluşuna yaklaşık iki milyar yen bağışta bulunan birinin adı verildi.
Hayır kuruluşu adını birkaç milyar yen hibe veren bir adamdan aldı.
Eski mobilyanı atma yerine neden onu hayır kurumuna vermiyorsun?
''Bir yardım derneğinde deli gibi çalıştım ve çoğu zaman kolay olmadı
Tom Mary'nin kolunu büktü ve o hayır kurumumuza biraz para bağışlamayı kabul etti.
Bilim ödülünü kazanan ödül parasını hayır kuruluşuna vermeye karar verdi.
Tom geçen gün benimle temasa geçti, bir yardım konseri için gitar çalıp çalamıyacağımı sordu.
Bu yıl birbirimize Noel armağanları vermek yerine hediyeler için harcayacağımız miktarı hayır kurumuna bağışladık.
Onlardan hayır bekleme.