Translation of "Charity" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "Charity" in a sentence and their turkish translations:

Not just provides charity.

yapıyı tamamen parçalayablir.

She runs a charity.

O bir hayır kurumu işletir.

I don't want charity.

Sadaka istemiyorum.

Charity starts at home.

- İnsan her şeyden önce kendi ailesine yardım etmelidir.
- Yardım edileceği vakit önce akrabalar gözetilir.
- Şefkat evde başlar.

We don't accept charity.

Sadaka kabul etmiyoruz.

What's your favorite charity?

Gözde hayır kurumun nedir?

Proceeds go to charity.

Kazançlar hayır işlerine gidiyor.

Tom runs a charity.

Tom bir yardım derneği işletiyor.

- Do not expect charity from them.
- Don't expect charity from them.

Onlardan merhamet bekleme.

She refused to accept charity.

O, sadaka almayı reddetti.

They are living on charity.

Onlar sadaka ile yaşıyorlar.

He's active doing charity work.

O hayır işi yapmada aktiftir.

I don't want your charity.

Senin hayrını istemiyorum.

Tom refused to accept charity.

Tom sadakayı kabul etmeyi reddetti.

Charity is an important mitzvah.

Sadaka önemli bir sevaptır.

I don't need your charity.

Senin hayrına ihtiyacım yok.

Do you give to charity?

Hayır kurumuna yardım eder misin?

I give charity almost every day.

Neredeyse her gün sadaka veririm.

She gave a piano to charity.

O, hayır kurumuna bir piyano verdi.

They're going to a charity event.

Bir yardım etkinliğine gidiyorlar.

We can't make people donate to charity.

Hayır için insanlara bağış yaptırtamayız.

She was a zealous worker for charity.

Yardım için istekli bir çalışandı.

Tom gave half his money to charity.

Tom parasının yarısını hayır için verdi.

Tom donated $30,000 to charity last year.

Tom geçen yıl hayır için 30.000 dolar bağışta bulundu.

Tom donated his entire fortune to charity.

Tom bütün servetini hayır için bağışladı.

Why do you give everything to charity?

Neden her şeyi hayırseverliğe veriyorsun?

Sami left his entire fortune to charity.

Sami tüm servetini hayır kurumuna bıraktı.

- Tom contributed a lot of money to charity.
- Tom has contributed a lot of money to charity.

- Tom hayır için bir sürü para katkısında bulunmuştur.
- Tom yardım kurumuna çok para bağışladı.

He gave away all his money to charity.

O bütün parasını hayır kurumuna bağışladı.

When was the last time you gave charity?

En son ne zaman hayır kurumlarına bağış yaptın?

Tom gave almost all his money to charity.

Tom neredeyse bütün parasını hayıra verdi.

I'll help you raise money for your charity.

Hayır işin için para toplamana yardımcı olacağım.

Whether you have a charity or some other organization,

isterseniz bir hayır kuruluşunuz ya da bir organizasyonunuz olsun,

He contributed a lot of money to the charity.

Hayır kurumuna çok para bağışladı.

Do you know how much I give to charity?

Hayır kurumuna ne kadar vereceğimi biliyor musun?

Tom has contributed a lot of money to charity.

Tom yardım derneğine bir sürü para verdi.

They started a drive to raise a charity fund.

Bağış toplamak için araçla dolaşmaya başladılar.

Tom doesn't like being asked to give to charity.

Tom hayırseverlik yapmak için sorulmasını sevmez

Tom donates half his salary to his favorite charity.

Tom maaşının yarısını sevdiği hayır kurumuna bağışlıyor.

Tom has given a lot of money to charity.

Tom hayır kurumuna çok para verdi.

How much money did Tom donate to charity last year?

Tom geçen yıl hayır için ne kadar bağış yaptı?

The sponsored event raised a lot of money for charity.

Sponsor etkinlik, hayır için çok para topladı.

A generous man contributed some two billion yen to charity.

Cömert bir adam hayır kurumuna iki milyar yen katkıda bulundu

Tom anonymously donated a million dollars to his favorite charity.

Tom isimsiz bir şekilde sevdiği hayır kurumuna bir milyon dolar yardımda bulundu.

Tom volunteered to design a website for a local charity.

Tom yerel bir hayır işi için bir web sitesi tasarlamaya gönüllü oldu.

Sami believed charity should begin and end at his home.

Sami hayırseverliğin onun evinde başlaması ve bitmesi gerektiğine inanıyordu.

I've been asked to play my clarinet at a charity event.

Hayır organizasyonunda klarnet çalmam istendi.

- That charity is named after someone who contributed about two billion yen.
- That charity is named after a person who donated about two billion yen.

O hayır kuruluşuna yaklaşık iki milyar yen bağış yapan bir kişinin adı verilmiştir.

That charity is named after someone who contributed about two billion yen.

O hayır kuruluşuna yaklaşık iki milyar yen bağışta bulunan birinin adı verildi.

The charity is named after a man who gave away some two billion yen.

Hayır kuruluşu adını birkaç milyar yen hibe veren bir adamdan aldı.

Instead of throwing away your old furniture, why don't you give it to charity?

Eski mobilyanı atma yerine neden onu hayır kurumuna vermiyorsun?

"I absolutely worked my arse off at a charity, and it often wasn't easy,

''Bir yardım derneğinde deli gibi çalıştım ve çoğu zaman kolay olmadı

Tom twisted Mary's arm and she agreed to donate some money to our charity.

Tom Mary'nin kolunu büktü ve o hayır kurumumuza biraz para bağışlamayı kabul etti.

The winner of the science prize has decided to give the prize money to charity.

Bilim ödülünü kazanan ödül parasını hayır kuruluşuna vermeye karar verdi.

Tom contacted me the other day asking me if I'd play guitar for a charity concert.

Tom geçen gün benimle temasa geçti, bir yardım konseri için gitar çalıp çalamıyacağımı sordu.

- Instead of giving each other Christmas presents this year, we donated the amount we would have spent on presents to a charity.
- Instead of giving each other Christmas presents this year, we donated the amount we would've spent on presents to a charity.

Bu yıl birbirimize Noel armağanları vermek yerine hediyeler için harcayacağımız miktarı hayır kurumuna bağışladık.

- Do not expect charity from them.
- Do not expect prosperity from them.
- Don't expect goodness from them.
- Don't expect any good from them.

Onlardan hayır bekleme.