Examples of using "Chickpeas" in a sentence and their turkish translations:
Tom nohutlu pilavı sever.
burada da fasulyeler nohutlar vardı
Humus nohuttan yapılmış bir daldırma veya yaymadır.
İkinci tabakta nohut, tavuk, et, sosis ve patates var.
bizi fasulyeden sayarlardı bazen de nohut derlerdi
- Nohut ve taze fasulye gibi bazı baklagiller şişkinlik yapsalar da harika besinlerdir.
- Nohut ve taze fasulye gibi bazı baklagiller gaz yapsa da çok güzel yiyeceklerdir.
Humusta olduğu kadar salatada da garbanzo fasulyeleri vardı.