Examples of using "Conditioning" in a sentence and their turkish translations:
Klima yok.
Bu odanın kliması vardır.
Tom klimayı sevmiyor.
Tom'un arabası klimalı.
Saminin kliması bozuk
Odanın kliması var mı?
Bu arabanın kliması yok.
Tom'un dairesinde klima yok.
Senin sınıfının kliması olduğunu umuyorum.
Tom,klimadan hoşlanmadığını söyledi.
Arabamız klimalıdır.
Klimayı açabilir misiniz?
Klimayı açabilir miyiz?
Tom klimayı sevmediğini söylüyor.
Bu ofislerden hiçbirinin kliması yok.
Klimayı çalıştırır mısın?
Lütfen arabanın klimasını kapat.
Ofisimiz klimayla çok rahat.
Klima hakkında bilgisi olan birini tanıyor musunuz?
Araba dijital kontrollü klima ile donatılmıştır.
Birisi klimayı açtı gibi geliyor.
Ben yazın klimasız yaşayamam.
lambalarla değiştirilmesi dayanıklı oldukları için küresel ısınmayla mücadele
Bir odada klima olmadan uyumaya alışkınım.
Bu oda klimalıdır.
Klima tamir altında iken kahvehane kapalıdır.
Burası gerçekten sıcak, değil mi? Klimayı açmam gerekiyor mu?
Ben ısıya duyarlı olduğum gibi, yaz aylarında klima olmadan rahatça yaşayamam.
Lütfen klimayı açar mısınız?
Okul klimayı açmayacak, bu yüzden öğrenciler protestoda sıcak su şişelerini balkondan atacaklar.