Examples of using "Criticism" in a sentence and their turkish translations:
Sizin eleştiriniz asılsızdır.
Tom'un eleştirisi haksız.
Senin eleştirin adil değil.
Tom eleştiriyi anlıyor.
Tom eleştiri götürmez.
Eleştirdiğin için teşekkür ederim.
doğrudan doğruya eleştiri başladı artık burada
Film olumlu eleştiriler aldı.
O eleştiriye duyarlıdır.
ve eleştiri ile öğrenmeyi bilirler.
- Senin eleştirin çok insafsız.
- Senin tenkidin çok haksız.
- Yapıcı eleştiri her zaman sıcak karşılamadır.
- Yapıcı eleştiri her zaman beklerim.
Herkes eleştiriden korkar.
- Tom iyi eleştiri almaz.
- Tom eleştiriye açık değildir.
Bu her eleştiriye karşı koyabilir.
Ama eleştirilere çok aldırmıyorum.
sadece eleştiri diye de bakmayın olaya
Eleştiremeyecek kadar çok duyarlısın.
Yönetici eleştiriye duyarlıdır.
Eleştiriye karşı çok duyarlı olma.
O, eleştirilmeye karşı her zaman dayanıklıdır.
Ağır eleştiriye maruz kaldı.
Eleştiriye çok duyarlı.
Eleştiriye karşı çok duyarlıdır.
Müzisyenler genellikle eleştiriye duyarlıdır.
Çoğu yazar eleştirilere karşı hassastır.
Tom eleştiriye açık değil.
Herhangi bir eleştiri yapmaktan kaçınıyorum.
O, eleştirilmeye karşı her zaman bağışıktır.
Tom eleştiriye çok açık değil.
Yani bunu bir şeye muhalefet olarak söylemiyorum.
esnaf kötü davranıyor. Güzel bir eleştiri
bu kişiler kendilerini eleştirilmesine tahammül edemezler
Haksız eleştirine karşı kızgınlık hissediyorum.
Ben bunu bir eleştiri olarak kastetmedim.
Onun kitabı eleştiri konusu haline geldi.
Bu yönetmen eleştiriye duyarsız değil.
Aktörün performansının eleştirisi adildi.
Kendini bir sürü eleştiriye maruz bırakıyorsun.
Patron eleştirisiyle işçilere işkence yaptı.
O, anne ve babası dışında herkesten eleştiri kabul eder.
Demokrasinin ölçüsü eleştiri özgürlüğüdür.
Olumsuz eleştirileri nasıl değerlendiriyorsunuz?
"Elitizm" in eleştirisi genellikle entelektüel karşıtı örtülüdür.
Eleştiri ve toksiklikten payımı aldım.
yine eleştiriler bu filmde oldukça hızıyla devam ediyor
O, performansı ile ilgili eleştiri alma hakkında endişeli.
Kitabı eleştiri ışığında okudum.
Tom en ufak bir eleştiri izine kızar.
kılıbık filminde ise bambaşka bir eleştiri vardı yine
- İnsanlar senden eleştiri talep ederler fakat sadece övgü isterler.
- İnsanlar senden eleştiri talep ederler ama sadece övgü isterler.
- İnsanlar senden eleştiri talep ederler ancak sadece övgü isterler.
"Elitizm"in eleştirisi, genellikle entelektüelizm hakkında örtülü bir saldırıdır.
eğitim sistemine eleştiri olarak balyoz indiriyordu resmen
çıkar ilişkisini anlatan mükemmel bir eleştiri filmiydi yine
iyi aile çocuğunda ise bambaşka bir eleştiri vardı
ağalık düzeni olmazsa olmazlardan zaten ağalık düzenine neredeyse her filminde eleştiri var
"Elitizm"in eleştirisi, çoğunlukla antientelektüelciliğin örtülü bir biçimidir.
ciddi alay ve sert eleştirilerle karşı karşıya kaldıkları bu evlilik sözleşmelerinin resimlerini
Tüm eleştrilerine önem verirsem, olduğum yerde olmam.
bu sefer burada ki eleştiri orta sınıf geçinmeyi sağlayan insanlara geldi
Eleştiri aldık ama biz çok eğlendik. Umarım siz de eğlenmişsinizdir
Deneyin sonuçları karışıktı. Bazı katılımcılar olumlu tepki verdiler ama diğerleri ağır eleştiri sundular.